İşte bu nedenle "artık gazetelerin devri geçti" söylemi
doğru değil.
For this reason, "is now obsolete newspapers" discourse is not true.
Kaynak: sabah.com.trTerim, adaleti de disiplini de genelde
doğru dağıtır ve uygular.
The term also generally true justice, dispense and apply the discipline.
Kaynak: sabah.com.trSona
doğru hızlanmak ya da… *** Maçın başında şok bir gol.
Shock acceleration towards the end of a goal at the beginning of the match, or ... ***.
Kaynak: fotomac.com.trO metinleri
doğru anlamak lazım'' ifadelerini kullandı.
He should understand the text correctly,'' he said.
Kaynak: aa.com.trDoğru, matematik te mantıksal bir değer. Matematik'te ne olduğu belli olmayan (tanımsız ) değerlerden biridir. Hakkında
doğru veya
doğruKaynak: Doğru (geometri) Doğru akım (DA, DC ya da sürekli akım ) elektrik yüklerinin yüksek potansiyel den alçak olana
doğru sabit olarak akmasıdır.
Kaynak: Doğru akım Doğru parçası, geometri 'de bir
doğru nun sınırlı iki ucu arasında kalan ve herbiri yanyana aynı doğrultuda olan noktalar kümesidir.
Kaynak: Doğru parçası Matemetikte iki değişken arasında sabit bir çarpan olması haline
doğru orantı veya kısaca orantı denilir. İki değişkenin çarpım
Kaynak: OrantıMatematik te reel
doğru veya reel sayı doğrusu, noktaları reel sayı olan bir doğrudur . Bu reel
doğru, tüm R reel sayılarının kümesidir
Kaynak: Reel doğru