Bir tane alt yapıdaki hocanın
doğru dürüst giyecek eşofmanı yok.
The teacher do not have proper clothing, tracksuit bottom of one structure.
Kaynak: haber3.comBunun da çaresini bulduk: Eşim artık evde
doğru dürüst yemek yapmıyor!
We found a way out: My wife does not eat properly at home now!
Kaynak: blog.milliyet.com.trAçıkçası hazırlık maçlarında kendimizi
doğru dürüst test edemedik.
Obviously, the preparation stage could not be tested properly ourselves.
Kaynak: ankarahaber.comSiyasi Partiler Yasası'nı sorsak,
doğru dürüst bilen olmaz.
The Political Parties Act, we ask, not knowing properly.
Kaynak: timeturk.com