Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

doğrultu ne demek?

 - 6 sözlük, 6 sonuç.

BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü

doğrultu anlamı İng. direction Osm. cihet Alm. Richtung Fr. direction
Koşut olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayıran yönelim özelliği; belli bir sonsuz doğrunun gösterdiği tek yol.

BSTS / Kılıçoyunu Terimleri Sözlüğü

doğrultu anlamı İng. Line Osm. Hat Fr. Ligne
Vuruşma duruşunda ya da bir çelgi çatmasında, savut uçlarının gösterdiği yukarı-dışarı, yukarı-içeri, aşağı-dışarı, aşağı-içeri diye adlandırılan dört yönden her biri.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

doğrultu anlamı Osm. istikamet Fr.direction
(fizik, matematik)

BSTS / Yerbilim Terimleri Sözlüğü

doğrultu anlamı İng. strike Osm. İstikamet Alm. Streichen Fr. direction
Bir katman yüzeyinin, yatay düzlemle kesiştiği çizginin öğlen dairesine göre yönü. (Katmanın uzandığı yönü gösterir.)

BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü

doğrultu anlamı İng. direction Osm. istikamet
Alanda yapılan bir örneklemede, belli bir başlangıç noktasından yola çıkarak konut birimleri arasından örnek almak üzere izlenen yön.

Güncel Türkçe Sözlük

doğrultu anlamı
is. 1. Yön, istikamet: "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda ... devletin gözetim ve denetimi Altında yapılır." -Anayasa. 2. Tutulan, izlenen yol. 3. mat. Paralel olmayan iki sonsuz doğruyu birbirinden ayırt ettiren durum: Düz gittiği veya geldiği düşünülen bir okun uzayda kalan izi, okun doğrultusunu gösterir. 4. mat. Belli bir sonsuz doğrunun belirttiği tek yol, istikamet.

doğrultu eş anlamlısı

istikamet
is. (istika:met) Doğrultu: "Arkaya baka baka, yere yuvarlanmaksızın, istenilen istikamette kaç adım gidilebilir?" -A. Haşim.
yön
is. 1. Belli bir noktaya göre olan yer, taraf. 2. Bir şeyin belli bir noktaya baktığı yan, veçhe: Binanın batı yönü. 3. Bir yere gitmek için izlenen yol, cihet, istikamet: Bolu yönüne. 4. mec. Tutulacak, izlenecek yol: İşin ekonomik yönü.

"doğrultu" için örnek kullanımlar

Bu doğrultu da daha sağlıklı bir sürecin içerisinde kendimi bulurum.
I find myself in a healthy process in this direction.
Kaynak: haber.sol.org.tr
Çanakkale bir geçiş bölgesi, burada hem doğrultu akımlar faylar hem de düşey atımlı faylar olabilir.
Çanakkale is a transition zone, where the strike-slip faults and vertical movements may be faults.
Kaynak: haber3.com
Bir kere Kuzey Anadolu Fayı'nın kırılacağını düşündüğümüz için, doğrultu atılımlı faylar tsunami üretmezler.
For a time we thought would break the North Anatolian Fault, strike faults atılımlı generate tsunamis.
Kaynak: haber.gazetevatan.com
Kadınların hayatın her alanında yeteri ölçüde yer almaları için doğrultu tutarlılığı ve samimi bir siyasal duruş gereklidir.
Enough women in all walks of life to take part in the strike extent of political stability and a friendly attitude are required.
Kaynak: haberler.com
Taraf; yön, yan veya doğrultu anlamlarına gelen Arapça kökenli bir sözcüktür Ayrıca herhangi bir konuda iki karşı kutbu oluşturan insan
Kaynak: Taraf
Bir doğrultu da veya her iki doğrultuda yük taşıyan modellemeleri mevcuttur. Tek doğrultuda çalışan dişli döşemeler: Dişlerin
Kaynak: Dişli döşemeler
Vektör (fizik) - fizikte sayısal büyüklüğü ve birimi yanında doğrultu ve yönü de olan cebirsel yapılar. Vektör (biyoloji) - taşıyıcı olan
Kaynak: Vektör (anlam ayrımı)
Doğrultu atımlı fay: Kırılan bloklar yatay olarak hareket ederler. doğrultusunda olduğundan bu tip kırıklara doğrultu atımlı kırıklarda denir.
Kaynak: Fay
Vzor doğrultu düzeltme sistemi: Vostok'un geri ateşleme sırasında doğrultusunun yörüngesine paralel olması hayati önem taşıyordu.
Kaynak: Vostok uzayaracı
güneydoğu doğrultusnda uzanan ve Pasifik kıyı dağlarını boydan boya kesen büyük bir kırık sistemi, doğrultu atımlı sağ yönlü bir fay zonudur.
Kaynak: San Andreas Kırığı
Deprem, Azor Adaları'nda meydana gelen diğer depremlerde olduğu gibi bir doğrultu atımlı fay da meydana gelmişti. Deprem nedeniyle dönemin
Kaynak: 1980 Azor Adaları depremi
Vertikal: düşey doğrultu ve düzlemler. Horizontal: yatay düzlem ve doğrultular. Kaudal: yan kısımlara, özellikle kuyruk tarafına ait olan
Kaynak: Vücut bölgeleri
Türk voleyboluna yetenekli oyuncular kazandırmaya çalışan kulüp bu doğrultu da son 5 yıl içerisinde tam bir asansör takım görüntüsü vermiştir.
Kaynak: Yeşilyurt Bayan Voleybol Takımı
ölçümler için bir doğrultu boyunca jeofanlar yere 1 m saplanacak kadr yerleştirilir her bir jeofan arasında 1.5m veye 2m bırakılır.
Kaynak: Sismograf
Görevin ayrıntıları : Aracın doğrultu kontrol sistemi tam otomatikti. Tıbbi personel, insan metabolizmasının uzay boşluğuna nasıl tepki
Kaynak: Vostok 1
Bu yarım küre yüzeyli dalgaların zarfı dalga cephesini, zarfa dik olarak çizilen doğrultu da dalganın ilerleme yönünü vermektedir.
Kaynak: Huygens-Fresnel ilkesi
Bir doğrultu atım depremiydi. Merkezi Vancouver Adası 'nın doğu kıyısı yakınlarında, 49°26′N 126°13′K, 49.44°N 126.22°B koordinatlı
Kaynak: 1918 Vancouver Adası depremi
Birden fazla alıcı ile (veya tek bir mobil alıcının hareket ettirilmesi ile) elde edilen doğrultu verilerinin nirengi hesabı ile
Kaynak: Radyogonyometri

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.