Barış çok zor bir iştir, yürek ister,
doğruluk, dürüstlük ister.
Peace is a very difficult task, requires courage, integrity, honesty want.
Kaynak: cnnturk.comSamimiyet, doğruluktur.
Doğruluk, içi dışı birlik diye bilinebilir.
Sincerity, on accuracy. Accuracy, known as unity inside and outside.
Kaynak: kadinhaberleri.comBu endişenin
doğruluk ihtimali yüzde 1 olsa bile beni rahatsız eder.
1 percent accuracy, even though the possibility of this concern makes me uncomfortable.
Kaynak: gazeteciler.comBunda
doğruluk payı vardı, mutlaka daha büyük başarılar yakalardık.
There was truth in that, surely have handed greater success.
Kaynak: hurriyet.com.trSiyaseten
doğruluk (İngilizce : Political correctness), farklı dil, din, kültür ve cinsiyetten kişileri incitmemek amacıyla, özenle
Kaynak: Siyaseten doğrulukMa'at, Mısır 'ın
doğruluk ve adalet tanrıçasıdır. Thoth 'un karısı olduğuna inanılır ve ondan sekiz çocuğu olmuştur. Bu çocuklardan en
Kaynak: Ma'atDürüstlük T.D.K sözlüğünde “
doğruluk” olarak, diğer sözlüklerde ise “özü sözü bir olma”, “olanı olduğu gibi yansıtma", “gerçeği saklamama
Kaynak: DürüstlükLatince "hakikat,
doğruluk" anlamına gelen Veritas, Roma mitolojisi 'nde hakikatın tecessümü (vücut bulmuş hali) ve tanrıçası idi.
Kaynak: VeritasBilimsel yazı, bilgi yi öğretme,
doğruluk ve yenilik için yazılan yazı türüdür. Kendine özgü bir anlatım tarzıdır. Yazı, dile dayanır.
Kaynak: Bilimsel yazıModern felsefe nin babası olarak anılan Descartes 'ın İlk Felsefe Üzerine Derindüşünmeler de kesin bilgiye ulaşmak için
doğruluk ölçütü
Kaynak: Açık ve seçikLatince bir tanım olan Nuda Veritas,Çıplak
doğruluk iğretilemesi anlamına gelmektedir. Açıklama: İnsanın kendisini Tanrı'ya sunduğu bir
Kaynak: Nuda Veritas