Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

doğurucu ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

BSTS / Biyoloji Terimleri Sözlüğü

doğurucu anlamı İng. viviparous Lat.vivus: canlı; parere: doğurmak Alm. lebendig gebärend Fr. vivipare
Yavrunun embriyo ya da fetüs devrelerini dişinin eşey kanallarında ya da döl yatağında Tamamladıktan sonra canlı olarak dışarıya çıkarıldığı ya da doğurulduğu, tek delikliler dışta kalmak üzere bütün memeliler, bazı sürüngen, kurbağa ve balıklar gibi canlılar. Vivipar.

BSTS / Zooloji Terimleri Sözlüğü

doğurucu anlamı İng. viviparous Lat.vivus,parére Alm. lebendig gebârend Fr. vivipare
(karşılık: vivipar), (Lât. vivus = canlı, Lât. parère = doğurmak): Tekdelikliler dışta kalmak üzere bütün memelilerde, bazı sürüngen, kurbağa ve balıklarda olduğu gibi, yavrunun embriyon ve fetüs evrelerini dişinin eşeylik kanallarında ya da döl yatağında Tamamladıktan sonra canlı olarak dışarıya çıkarılması.

Güncel Türkçe Sözlük

doğurucu anlamı
sf. Yeni düşünceleri ortaya koyan (kimse), üretken, yaratıcı: Ziya Gökalp'ın kuvvetli bir hafızası, doğurucu bir muhayyilesi vardı.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

doğurucu anlamı
Gebe

Telin *Gürün -Sivas

doğurucu eş anlamlısı

yaratıcı
sf. 1. Yaratma yeteneği olan, kreatif: "Gazi yaratıcı bir enerji kaynağı..." -F. R. Atay. 2. mec. Zekâ, düşünce ve hayal gücünden yararlanarak görülmeyen yeni bir şey ortaya koyan, yapan, kreatif.

"doğurucu" için örnek kullanımlar

Eve, yeni bir işgücü, bir doğurucu, bir aşçı gelmiştir. Bu, ev için büyük bir mutluluktur. Gelin evinde ise neredeyse yas vardır.
Kaynak: Beyceli, Fatsa
Bunun üzerine Salome çok çekici ve şehvet doğurucu bir dans olan "Yedi Peçe Dansı"'nı Herod için icra eder. Herod bu danstan çok memnun
Kaynak: Salome (opera)
bir jüri üyesi sanığı suçlu bulmakta sadece genetik parmakizlemesi sonucunu kullanmamalıdır, eğer şüphe doğurucu başka kanıtlar bulunuyorsa.
Kaynak: DNA profillemesi
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.