Sırf onu görmek, ona
dokunabilmek için milyonlarca hayranı gelecek.
Just to see her, to touch her millions of fans will come.
Kaynak: dw.deDünyanın dört bir yanındaki insanlara
dokunabilmek müthişti.
Be able to touch people all over the world was amazing.
Kaynak: haberturk.comHedef kitle kim olursa olsun ötekileştirmeden ona samimi bir şekilde
dokunabilmek.
Othering, no matter who the target audience be able to touch him in a friendly manner.
Kaynak: ensonhaber.comBir an önce ona
dokunabilmek için hesabı ödeyerek son yudumla birlikte ayaklanıyorum.
To be able to touch him for a moment before the last sip account with the ayaklanıyorum paying.
Kaynak: kastamonupostasi.com