Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

dolak ne demek?

 - 6 sözlük, 11 sonuç.

BSTS / Güreş Terimleri Sözlüğü

dolak anlamı Osm. keçebent
Yağlı güreşlerde güreş donu paçalarının eti kesmemesi için baldıra sarılan keçe ya da bezden sargı.

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

dolak anlamı
1. Boyunbağı. (Meyvebükü *Güdül -Ankara) 2. Başa sarılan kadın yemenisi. (-Malatya; -gaziantep) 3. Çoban atkısı. (Saçıkara *İslahiye -Gaziantep) 4. Çobanların ayakların üşümemesi için parmak uçlarından dizlerine kadar sardıkları yün, kıl ya da kumaş sargı. (Kösten -Denizli; Emeğil *Pınarbaşı -Kayseri; Taşpınar *Aksaray -Niğde; Karacaviran *Seydişehir -Konya; Saçıkaralı ve Sarıkeçili aşiretleri -Adana) 5. Eski çorap .(Yassıören *Senirkent -Isparta) 6. Kazak. (Yassıören *Senirkent -Isparta)

Güncel Türkçe Sözlük

dolak, -ğı anlamı
is. hlk. 1. Tozluk yerine bacaklara ayak bileğinden dize kadar dolanan ensiz ve uzun kumaş parçası: "Kıran Bey, şimdi bacaklarına dolak sarmış, siyah poturlu, keçe külahlı, göğsünde fişeklikler ve elinde mavzer, tığ gibi bir delikanlıydı." -R. H. Karay. 2. Baş örtüsü, yazma. 3. Boyun atkısı.

Türkçe - İngilizce

dolak anlamı
isim
1) puttee

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

dolak anlamı
Makara.

Işıklı *Çivril -Denizli
belanya, *Fethiye, Ahiköy, *Milas, Kavaklıdere, Şeref, *Yatağan -Muğla

dolak anlamı
Arabanın tekerleklerine yapışarak tekerlekle birlikte dönen çamur.

Bozan -Eskişehir

dolak anlamı
1. Başörtüsü, tülbent, yazma. 2. Boyun atkısı. 3. Çobanların çarık giymeden önce bacaklarına sardıkları bez ya da yün sargı, tozluk. 4. Çorap eskisi, paçavra.
dolak anlamı
1. Ayağa, sıcak tutması için sarılan yün kumaş. 2. Başörtüsü. 3. Boyun atkısı.
dolak anlamı
Su kabağı

Elâzığ ve yöresi

dolak anlamı
Atkı

Ordu

Yerleşim Birimleri Sözlüğü

Dolak anlamı
Yozgat ili, Akdağmadeni ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.

dolak eş anlamlısı

yazma
(I) is. 1. Yazmak işi, tahrir: "Kimi kez, hikâye yazmanın anlık bir istek olduğunu düşünürüm." -A. Ağaoğlu. 2. Basım tekniğinin gelişmediği dönemlerde elle yazılmış kitap. 3. hlk. Kaba kulak hastalığı.
yazma
(II) is. 1. Bohça, yemeni, başörtü, yorgan vb. şeyler yapmakta kullanılan, üstüne boya ve fırça ile veya tahta kalıplarla desen yapılmış bez. 2. sf. Bu bezden yapılmış: "Sırtında siyah bir yeldirme, başında yazma bir baş örtüsü, çenesinin yanında ilmikli" -H. E. Adıvar.

"dolak" için örnek kullanımlar

takarlar başlarına,kumaşdan yapılma yalek beyaz bez üzerine işlemeli gömlek pantolon yarina şalvar ayakta dolak veya yün örme çorap giyerlerdi
Kaynak: Sekücek, Yeşilyurt

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.