dolambaç ne demek?
- 5 sözlük, 5 sonuç.BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
dolambaç anlamı
bakınız» içkulak.
bakınız» içkulak.
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
dolambaç anlamı İng. maze
Hayvan deneylerinde yararlanılan, çıkmaz yollar, karışık geçitlerle ereğe götüren doğru yoldan oluşan bir araç.
Hayvan deneylerinde yararlanılan, çıkmaz yollar, karışık geçitlerle ereğe götüren doğru yoldan oluşan bir araç.
Güncel Türkçe Sözlük
dolambaç, -cı anlamı
is. 1. Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı: Bu yolun dolambaçları çoktur. 2. anat. İç kulak. 3. hlk. Başlık: "Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma" -Halk türküsü.
is. 1. Dolanarak giden, dönerek uzanan yolun kıvrıntısı: Bu yolun dolambaçları çoktur. 2. anat. İç kulak. 3. hlk. Başlık: "Atımı bağladım darağacına / Perçemim dolaştı dolambacıma" -Halk türküsü.
Türkçe - İngilizce
dolambaç anlamı
isim
1) winding
isim
1) winding
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
dolambaç anlamı
Dönemeç, viraj
Dönemeç, viraj
Atlıhisar *Şuhut -Afyon
*Yalvaç -Isparta
*Tefenni -Burdur
Kurtköy *Altıntaş -Kütahya
Bozan -Eskişehir
*Düzce -Bolu
*Taşköprü -Kastamonu
Boztekke -Giresun
-Gümüşhane
Cenciğe -Erzincan
*Antakya -Hatay
Çanıllı, Güdül *Ayaş, Çayırlı *Haymana -Ankara
dolambaç eş anlamlısı
başlık
is. 1. Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş: "İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı." -N. Cumalı. 2. Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon. 3. Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü. 4. Bir sütunun, bir direğin tepeliği: "Önünden yüzlerce defa geçmiş olduğumuz bin yıllık çeşme, bir sütun başlığı birden gözümüzde şahsiyet ve değer kazanırdı." -S. Ayverdi. 5. Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet. 6. Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha. 7. Bazı bölgelerde, evlenirken, damadın kaynatasına ödemesi görenek olan para. 8. Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça. 9. Tekerlek parmaklarının çakılı olduğu kısım, top.
is. 1. Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş: "İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş tanımışlardı." -N. Cumalı. 2. Üst giysilerinin yakalarına takılı başlık, kapüşon. 3. Hayvan koşumunun başa geçirilen bölümü. 4. Bir sütunun, bir direğin tepeliği: "Önünden yüzlerce defa geçmiş olduğumuz bin yıllık çeşme, bir sütun başlığı birden gözümüzde şahsiyet ve değer kazanırdı." -S. Ayverdi. 5. Kâğıt veya zarf üstüne basılmış ad ve adres, antet. 6. Bir yazının, bir kitabın bölümlerinin başına konulan ve konuyu kısaca tanıtan ibare, serlevha. 7. Bazı bölgelerde, evlenirken, damadın kaynatasına ödemesi görenek olan para. 8. Tablaların veya iş parçalarının düzgün kalmasını sağlamak amacı ile baş taraflarına takılan parça. 9. Tekerlek parmaklarının çakılı olduğu kısım, top.
"dolambaç" için örnek kullanımlar
Yolların ya da geçitlerin çokluğu, karışıklığı yüzünden içinden kolay kolay çıkılamayan yerlere labirent veya dolambaç denir.
Kaynak: Labirent
Kaynak: Labirent
sonra sağa 9 dolambaç laradan 4.üncü körü ve 5inci köprü gecince sağı solu asmalık bağ hafif yamaçtan sonra sola viraj ve uzunca yokuşa
Kaynak: Macun, Beypazarı
Kaynak: Macun, Beypazarı
Labirent : dolambaç,karmaşik. Labtop: dizüstü,dizüstü bilgisayarı. Lanse etmek: öne sürmek. Laser-disc : ışıklı teker. Lease etmek: kiralamak
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
