Hem yürütme hem de yargı erki, yetkilerini
alabildiğine kullanıyor.
Both the executive and the judiciary, using the powers to the utmost.
Kaynak: sabah.com.trGüncel sanatın neye evrileceğinin ipuçları
alabildiğine belirsiz.
Evrileceğinin tips on what you can see contemporary art is ambiguous.
Kaynak: dunyabulteni.netBu da bilgi işlem teknolojisinin
alabildiğine kullanılır olması oluştur.
It is also used in computing technology, create a vengeance.
Kaynak: maxihaber.netBu yüzden birinin ettiği laflar ötekini
alabildiğine incitiyor!
Therefore, one can see that words hurt the other one!
Kaynak: alanyahaber.comYazları ise
alabildiğine hareketli ve
alabildiğine canlıdır. En canlı köylerinden biriside Kadıncık köyüdür. Salı günleri kurulan pazarı
Kaynak: Ulubey, OrduSanherib zamanında Asur, hayatta kalma mücadelesi vermekten kurtularak
alabildiğine yayılmaya başlamıştır. Savaşçılığın yanı sıra Sanherib
Kaynak: Sanheribburjuva sınıfını
alabildiğine eleştirir, bu sınıfın zaaflarını korkularını bir kara mizah tarzında birbiri ardına sıralayarak onları hicveder.
Kaynak: Burjuvazinin Gizli ÇekiciliğiDil ve estetik kurallarını, bunların denetlemesini, mantık dizgesini yok sayan ve sözcük anlamlarına değer vermeyen,
alabildiğine bağımsız
Kaynak: Tristan TzaraSholes bu problemin çözümü için, kullanıcının yazım hızını yavaşlatmak üzere harflerin yerlerini
alabildiğine karıştırarak en çok
Kaynak: Q klavyeKen Annakin, Wyss'ın romanındaki tüm mizah ve macera ögelerini
alabildiğine ön plana çıkartırken, romanın alt metninde yatan sosyopolitik
Kaynak: İsviçreli Robinson Ailesi (film)Hemen ardından insan kalabalıkları şehir meydanına doluşur otobüsler ve tramvaylar
alabildiğine kalabalıktır şehir uyanmıştır ve yeni bir
Kaynak: Kameralı AdamYapılan bir anket Gage'le ilgili yapılan sunumlarda - son zamanlarda bile - genellikle
alabildiğine çarpıtılmış, abartılmış ve hatta
Kaynak: Phineas GageOnun iktidarda olmadığı sekiz yıl süresince Küba'da yozlaşma
alabildiğine yayıldı ve kamu hizmetleri çöküntüye uğradı, bu nedenle 1952'de
Kaynak: Fulgencio Batistayüzyıldan itibaren ondan derin biçimde etkilenen halk şiiri, gerçek yaşamdan ve toplumdan
alabildiğine uzaklaştı. İlimsiz şiir esası
Kaynak: Türk edebiyatında şiirPasolini, birçok eserinde yaptığı gibi, Teorema'da da burjuvaziyi mercek altına alıp eleştirir, burjuva ahlakı ve değerlerine
alabildiğineKaynak: Teorema (roman)İnsanı biraz buruk, ama aynı zamanda da
alabildiğine sıcak, sevgi ve dayanışma dolu bir atmosfere sürükleyen duygusal bir roman : «Bizim
Kaynak: Bizim Sinemamız VarÖn jenerikte beyaz harfler kan kırmızısına dönüştükten sonra kamera perdeye
alabildiğine şehirden görüntüler yansıtır. Fonda da kilise
Kaynak: Kanlı Ayakkabı (film)boşluğun bir cümlenin sonunu işaretlemeye yardım edebildiği hissedilmiştir Bu, pratikte
alabildiğine açılmış bir değişikliğe sebep olmuştur.
Kaynak: Cümle aralığıRüşvet ve iltimasın
alabildiğine arttığı bir toplumda, bilginin ve faziletin hiç bir ayırıcı ve üstün özelliği kalmamıştır. programları
Kaynak: İlmiye sınıfıYapıtlarını bu dönemde yayımlamaya başlayan Rahmi Gürpınar , Edebiyat-ı Cedide'den
alabildiğine ayrılarak geniş okur topluluğuna seslenen
Kaynak: Türk edebiyatıArk gelir, tam değirmenin başında bir beton ve taş sapaktan su sızan kısımları yer yer yosun bağlamış, ağzı
alabildiğine geniş, değirmenin
Kaynak: Köseler, GümüşhacıköyKonu: Rottweiler'ı
alabildiğine kızdırabilmektir. Oyun bir televizyon şovu şeklindedir. Komuşusunun evine gizlice giren Woody, Mr.
Kaynak: Neighbours from HellSoyuttan arınmış gözlemleri,
alabildiğine derin ve gerçekçi boyutlarıyla, her dönemin başyapıtı olabilecek öyküler bırakmıştır büyük usta
Kaynak: Otlakçı