Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

don ne demek?

 - 7 sözlük, 16 sonuç.

BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü

don anlamı İng. frost Osm. incimat Alm. Frost Fr. gelée
Hava sıcaklığının sıfır dereceden aşağı düşmesiyle suyun katı duruma geçmesi olayı.

BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu

don anlamı Osm. incimad Fr. gel
(coğrafya)

BSTS / Zanaat Terimleri Sözlüğü

don anlamı
1. [bakınız» donluk]. 2. Pantalon. (Yenikent *Aksaray -Niğde; Yukarıdinek *Şarkikaraağaç -Isparta) 3. Giysi. (Bölükbaşı, *Selim, Eşmeyazı -Kars) 4. Salman çekileceği sırada kağnının üzerine çekilen çul. (Yurtbeyi *Çankaya -Ankara)

BSTS / Zootekni Terimleri Sözlüğü

don anlamı
bakınız» atların vücut örtüsü rengi.

Güncel Türkçe Sözlük

don anlamı
(I) is. hlk. 1. Giysi. 2. Vücudun belden aşağısına giyilen uzun veya kısa iç giysisi, külot.
don anlamı
(II) is. Hava sıcaklığının sıfırdan aşağı düşmesiyle suların buz tutması.
don anlamı
(III) is. At kılının rengi.

İngilizce - Türkçe

don anlamı
fiil
1) giymek
2) giydirmek
isim
1) bey
2) öğretim görevlisi
3) İspanyol efendisi
4) uzman

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

don anlamı
1. Çamaşır: Cuma günü don yıkamam. 2. Kıyafet, biçim. 3.bakınız» donak(I)-1. 4. Pantolon. 5. Şalvar. 6. Beyaz bezden yapılmış pijama. 7. Tavukların ayağına işaret olarak bağlanan bez: Annem tavuklarımız belli olsun diye ayaklarına don dikmiş. 8. Saman taşımak için kağnıların yanlarına konulan yün örtü.
don anlamı
Somurtkan, içine kapalı, soğuk adam: Bahsettiğin kişi çok don, hiç konuşmuyor.

*Tirebolu, Düzköy *Keşap -Giresun
-Yozgat

don anlamı
Ağaçların yapraklanması.

-Çorum

don anlamı
Gelin elbisesi, kadın elbisesi

*Karşıyaka -İzmir
-Maraş
*Bor -Niğde

don anlamı
1. Şalvar. 2. Gecelik.
don anlamı
İç çamaşırı

Diyarbakır

don anlamı
Külot, iç çamaşırı

Keban Baskil Ağın Elazığ

don anlamı
1. Post, yün. 2. Kıyafet, biçim

Malatya

don eş anlamlısı

giysi
is. Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, kıyafet, libas, urba: "Hanımlar, tatil köylerinde son moda giysiler giyiyorlar." -Ç. Altan.
külot
is. (l ince okunur) 1. Kısa, beli lastikli iç çamaşırı, don. 2. Genellikle binicilerin giydikleri paçası dar, üst bölümü geniş pantolon: "Adamın sırtında yakasız bir mintanı, bacaklarında da dolaksız bir külot vardı." -H. Taner.

"don" için örnek kullanımlar

Bu durumun nedeniyse 2012 yılında yaşanan don felaketi.
This is the reason that the situation in the frost disaster in 2012.
Kaynak: ulusalkanal.com.tr
Temennimiz çiçekten sonra don olayının olmamasıdır.
Our hope is that flower after the frost.
Kaynak: haberler.com
Mart ayında olmamıza rağmen halen kar ve don var.
Although we still have snow and frost in March.
Kaynak: gazetekars.com
Sıcaklık düşüşüyle meydana gelen zarar; üşüme ve don zararı olarak iki şekilde görülür.
Damage caused the fall of the temperature, chills and frost damage occurs in two ways.
Kaynak: malatyaguncel.com
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.