Donmak üzereyken bulunan 4 günlük bebeğin tedavisi sürüyor.
The 4-day treatment takes the baby was about to freeze.
Kaynak: timeturk.com Yaralı ve
donmak üzere olan ayı şimdilik kurtuldu.
The bear is wounded and escaped to congeal.
Kaynak: cnnturk.comDonmak üzere olan 3 kişi, kurtarma ekipleri tarafından güvenli şekilde dağdan indirildi.
To freeze the third person down the mountain safely reduced by rescue teams.
Kaynak: bugun.com.tr Kadın ve çocukların aralarında bulunduğu 13 mülteci
donmak üzereyken son anda kurtarıldı.
Freeze was about 13 refugees, including women and children were rescued at the last moment.
Kaynak: haber7.comPektin (Yunanca : πηκτός pektós camit,
donmak) bitki hücre duvarlarından elde edilen bir heterosakkarit tir. Asidik koşullarda pektin
Kaynak: PektinErtesi gün, soğuktan
donmak üzere olan Big Foot , diğer kızılderililerle birlikte bu dansı yaptı. Hayalet Dansı ve diğer kızılderili
Kaynak: Pow Wowjpg | Bir buz parlatıcı buz pisti üzerinde pürüzsüz bir yüzey oluşturur ve
donmak üzere temiz su tabakasını bırakır. Buz parlatıcı
Kaynak: Buz parlatıcıYabanabad ağır bir kışın içinde
donmak üzereyken köyün gençleri yardıma koşmuş , zor şartlar altında taşıdıkları odunlarla ısıtmışlar
Kaynak: Karacaören, KızılcahamamKöyün adının çok üşümek, soğuktan
donmak manasına gelen buymak fiilinden türediği düşünülmektedir. Kültür: Köyünyemeklerinden en ünlüsü etli
Kaynak: Ağaçyurdu, Karamanİmparator: Han Solo
donmak üzere olan Luke'u kurtarır. Onu isyancıların yanına götürür. Luke, R2-D2'yu yanına alıp Yoda'nın bulunduğu yere
Kaynak: Han SoloHava öyle soğuktur ki hikâyenin kahramanı soğuktan
donmak üzeredir. Isınmak için bir zerre bile kömürü kalmamıştır. Eğer kendini
Kaynak: Franz Kafka