Balkondan balkona ilerlerken çıkan gürültü ile
donup kalıyor.
The balcony the balcony with the noise of progress is frozen.
Kaynak: diyarbakirsoz.comBu kesin hüküm karşısında, Yahudiler
donup kaldılar.
This is the face of the final judgment, the Jews were petrified.
Kaynak: timeturk.comBize oradan telefon geliyor, 'Efendim, siz bizi gönderdiniz ama, burası kaçak kullanıyor' diyor,
Donup kalıyoruz.
Contact phone comes out of there, 'Sir, you sent us, but it's illegal uses' he says, freeze stay.
Kaynak: haber27.comÇocuk
donup kalmıştı.
Children had been frozen.
Kaynak: posta.com.trancak aşırı durumlarda ( nefret ve terör gibi ) korkan bir kişi
donup kalabilir veya felç tepkisi vermesi de mümkün olabilir. John B.
Kaynak: Korku