Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

dopdolu ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

dopdolu anlamı
sf. (do'pdolu) Büsbütün dolu.

Türkçe - İngilizce

dopdolu anlamı
sıfat
1) replete
2) full up
3) full to overflowing
4) chock-full
5) cram-full
6) chock-a-block

"dopdolu" için örnek kullanımlar

Nokia Lumia 520 ile dopdolu bir akıllı telefon deneyimine hazırlanın.
Get ready for a smart phone with a full of Nokia Lumia 520.
Kaynak: haberimport.com
Tuttur.com hafta sonunda dopdolu bir bültenle kazandırmaya devam edecek.
Will continue to bring a bulletin full of Tuttur.com end of the week.
Kaynak: mackolik.com
İkisi de dopdolu, ikisi de çağın ileri geleniymiş manevi konularda.
Both are chock-full, both spiritual matters geleniymiş advanced age.
Kaynak: kadinhaberleri.net
DOPDOLU bir muhtevayla Genç Yorum dergisi yine okurları ile birlikte.
Again with the readers of the magazine is full muhtevayla Young comment.
Kaynak: yeniasya.com.tr
Bilmeceler, inanılmaz eğlenceli fıkra bombardımanları ve 60'ların hitleriyle dopdolu film, Cronauer'in sıkı Saigon macerasının ortasında
Kaynak: Günaydın Vietnam (film)
Beyaz bir kaymağın içinde yatan, içi fıstık ya da cevizle dopdolu olan, irmikten yapılmış, içli köfteye benzeyen bir tatlıdır.
Kaynak: Kerebiç
ömer seyfettin dopdolu kısacık hayatında sadece efruz bey'i vermiş olsaydı bile kendine yalnız yeni türk edebiyatına değil, dünya
Kaynak: Efruz Bey
Abidin Dino'nun şaşırtan ve güzelliklerle dopdolu yaşam serüveni, tamamiyle kendine özgü, gerçek bir sanat insanının yaşadıklarını birinci
Kaynak: Kısa Hayat Öyküm
Köyün gelenek , görenek ve yemek leri hakkında: Köyün örf ve adetlerinin -İç Anadolu'nun örf ve adetleri ile-dopdolu yaşandığını görürüz.
Kaynak: Yaylaköy, Bala
Edebiyat ile dopdolu geçen dört yılın sonunda edebiyatla pek de alakalı olmayan kurumsal hayata geçiş yaptı. Farklı şirketlerde halkla
Kaynak: Vefa Enver
gerekse 7 yıllık özlemin sesine yansıması sayesinde Burak Kut, büyük bir titizlikle çalışarak yepyeni şarkılarla dopdolu bir albüm ortaya çıktı.
Kaynak: Burak Kut
Ahmet Yılmaz: Oraya 4-5 köyden öğrenci gelirdi, sabahtan akşama kadar dopdolu olurdu. Keşap'ın önemli köylerinden olan bu köyde Çifteoluk
Kaynak: Çakırlı, Keşap
Pandalar, bir günlük besinlerinde bu kadar az miktarda enerji ve protein aldıkları için, dopdolu sindirim sistemlerini korumaları pandalar
Kaynak: Dev panda
merkezi olarak sanatseverlere yıl boyunca birbirinden seçkin sanatçı ve topluluklardan konser ve gösterilerle dopdolu bir program sunmaktadır.
Kaynak: Sabancı Üniversitesi
Uzun süredir kafam her şey bir yana dil bilimi olgularının ve onlara bakış açılarımızın sınıflandırılması düşüncesiyle dopdolu; dil
Kaynak: Ferdinand de Saussure
Birtakım kaynaklarda özellikle de onun vatan sevgisiyle dopdolu bir milliyetçi oluşundan hareketle Zerdüşt inanışına bağlı olduğu
Kaynak: Firdevsî
Grubu ne kadar çok sevdiğini farkettiğini, "gerçek ve dopdolu bir şekilde" geri döndüğünü, grubu "gerçek bir parçam" diye tanımladığını ve
Kaynak: Evanescence (albüm)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.