Bankalar, vampir gibi tüketicilerin kanını emdikçe
doymak bilmiyorlar.
Banks, like a vampire's blood emdikçe sated consumers do not know.
Kaynak: hurriyet.com.trŞef Cat Cora, 20 dakikanın
doymak için yeterli olduğunu söylüyor.
Chef Cat Cora, say 20 minutes is enough to fill you.
Kaynak: aksam.com.trAlemin Kıralı yeni bölüm'de yine kahkaya
doymak bilmeyeceksiniz.
Sated kahkaya King of the universe still would not know the new Chapter.
Kaynak: pirsushaber.comDağlık Kilikya korsanlarının
doymak bilmez torunları da onlara kucak açtı.
Rough Cilicia pirates insatiable descendants embraced them.
Kaynak: turizmguncel.comYayın balığı, Siluridae familyasını oluşturan, saldırgan, yırtıcı ve
doymak bilmeyen karnivor balık familyası. Pulsuz ve parlak, uzamış
Kaynak: Yayın balığı"Yeg"in Tatar dilindeki anlamı "açgözlü,
doymak bilmeyen ruh" demektir. Ayrıca bazı kaynaklarda Teleğüt şamanlarının davullarını süsleyen
Kaynak: Yekkendine sonsuza kadar dönmesi gereken bir şey,
doymak bilmeyen, gizlenmek bilmeyen, tükenmişlik bilmeyen bir oluş olarak basite doğru,
Kaynak: Güç istenciBüyüyen ve
doymak bilmeyen sanayi temasını işlediği Sot (1935) adlı romanına hem okurların, hem de eleştirmenlerin ilgisiz kalması üzerine
Kaynak: Leonid LeonovTheodora'nın ise, okuyucu, daha detaylı ele alındığını görür, şirretlikle birleşmiş müstehcen ve
doymak bilmez şehvetle resmedilmiştir.
Kaynak: Prokopius (tarihçi)Ama Kassandros'un başına gelenlerden ders alarak öteki diadok'lar,
doymak bilmeyen yaşlı krala karşı askeri bir ittifak oluşturdular.
Kaynak: I. Antigonos MonophtalmosBu kök, doğmak, doğa, dokumak,
doymak anlamlarını içerir. Doksan sayısı da bu rakamdan türemiş bir sözcüktür. Kutlu alamet kabul edilen
Kaynak: 9 (sayı)