duman ne demek?
- 8 sözlük, 16 sonuç.BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
duman anlamı İng. fume Alm. Dunst, Dampf Fr. fumée
Bir uçun için de asılı küçük (0,1 -1 mikronluk) katı ya da sıvı taneciklerin oluşturduğu karışım.
Bir uçun için de asılı küçük (0,1 -1 mikronluk) katı ya da sıvı taneciklerin oluşturduğu karışım.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
duman anlamı İng. fume, smoke Alm. Rauch Fr. fumée
Yerçekimi etkisiyle yavaşça çöken, boyutları 0,1-5 mm çapındaki katı taneciklerin gaz evresinde dağılmalarından oluşan asıltı. '
Yerçekimi etkisiyle yavaşça çöken, boyutları 0,1-5 mm çapındaki katı taneciklerin gaz evresinde dağılmalarından oluşan asıltı. '
Güncel Türkçe Sözlük
duman anlamı
is. 1. Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz: "Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım" -B. S. Erdoğan. 2. Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık: "Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü." -Y. Kemal. 3. argo Kötü, yaman: İşimiz duman. Hâlimiz duman. 4. argo Esrar.
is. 1. Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz: "Emin ol ki her sigara yakışta / Daha duman tüter tütmez ordayım" -B. S. Erdoğan. 2. Havalanan tozların veya sisin oluşturduğu bulanıklık: "Köyünün üstüne boz bir duman çökmüştü." -Y. Kemal. 3. argo Kötü, yaman: İşimiz duman. Hâlimiz duman. 4. argo Esrar.
Kimya Terimleri Sözlüğü
duman anlamı İng. smoke Alm. Rauch, Dunst Fr. fumée
Mikrometre boyutunda katı taneciklerinin veya sıvı damlacıklarının bir gaz içinde dağılıp asılı kalması sonucunda oluşan genelde gözle görülür dispers sistem.
Mikrometre boyutunda katı taneciklerinin veya sıvı damlacıklarının bir gaz içinde dağılıp asılı kalması sonucunda oluşan genelde gözle görülür dispers sistem.
Kişi Adları Sözlüğü
Türkçe - İngilizce
duman anlamı
isim
1) smoke
2) fume
3) mist
4) fog
isim
1) smoke
2) fume
3) mist
4) fog
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
duman anlamı
Nezle, grip, bronşit
Nezle, grip, bronşit
İneköy -Kütahya
İğneciler *Mudurnu -Bolu
duman anlamı
1. Sis. 2. Duman rengi, gri.
1. Sis. 2. Duman rengi, gri.
duman anlamı
1. Göz akı. 2. Göze inen perde.
1. Göz akı. 2. Göze inen perde.
duman anlamı
1. Bulut, duman, sis. 2. İs // toz duman: toz duman
1. Bulut, duman, sis. 2. İs // toz duman: toz duman
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
Yerleşim Birimleri Sözlüğü
Duman anlamı
Çanakkale ili, Etili bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Çanakkale ili, Etili bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Duman anlamı
Erzurum ili, Karaköprü bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Erzurum ili, Karaköprü bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Duman anlamı
Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Giresun ili, Şebinkarahisar ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Duman anlamı
Ordu ili, Kumru ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Ordu ili, Kumru ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Duman anlamı
Sakarya ili, Taraklı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Sakarya ili, Taraklı ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Duman anlamı
Samsun ili, Kavak ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
Samsun ili, Kavak ilçesi, merkez bucağına bağlı bir yerleşim birimi.
duman eş anlamlısı
kötü
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.
"duman" için örnek kullanımlar
Kapalı alanda sigara içilmesine müsaade eden mekanlar resmen duman oldu!
Which allows smoking in a closed area of interest was officially smoke!
Kaynak: risaleajans.comDuman: Papa seçilene kadar şapelin bacasında siyah duman tütecek.
Smoke: Pope is selected chimney black smoke tütecek chapel.
Kaynak: aksam.com.trPapa seçilmişse, bu kez oylar beyaz duman çıkaran kimyasalla yakılacak.
Pope is selected, this time white smoke which votes chemical burned.
Kaynak: hurriyet.com.trİtfaiyenin 4 dakikada olay yerine ulaştığı bildirildi. duman zehirledi.
The fire brigade reached the scene of the incident was reported in 4 minutes. Poisoned smoke.
Kaynak: hurriyet.deDuman dedektörü, tipik bir yangın göstergesi olan duman ı algılayan bir cihazdır. Ticari, endüstriyel ve toplu konut dedektörleri yangın
Kaynak: Duman dedektörü
Kaynak: Duman dedektörü
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
