Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

kötü ne demek?

 - 5 sözlük, 5 sonuç.

BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü

kötü anlamı İng. evil, wrong Osm.şer Alm. Böse, Uebel Fr. mal
İyinin karşıtı olan. 1- Değersiz bulmanın, kınamanın, ayıplamanın konusu olan her şey; istencin yasaya uygun bir biçimde karşı gelmeye ve elinden geldiğince değiştirmeye hakkı olduğu her şey. 2- Ahlâk değerlerine ve törel istence karşı olan her şey. Bu anlamda: a. Düzen bozucu ve yıkıcı olarak beliren şeyler, b. Olumsuzluk ve yadsıma ilkesi olarak beliren şeyler.

Divanü Lügati't-Türk

kötü anlamı
dam

Güncel Türkçe Sözlük

kötü anlamı
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikte olmayan, hoşa gitmeyen, fena, iyi karşıtı: "Hamakat, dalalet ve kötü niyetin bu kadarına söylenebilecek bir şey yoktur." -N. F. Kısakürek. 2. Zararlı, tehlikeli: Kötü adam. 3. Korku, endişe veren: "Yabancının bu kötü kastına yalnız azmimizle karşı koyduk." -R. E. Ünaydın. 4. Kaba ve kırıcı: "Kızına söylemedik kötü lakırtı bırakmamış." -M. Ş. Esendal. 5. Kişi veya toplum üzerinde olumsuz etkileri olan. 6. zf. Aşırı, çok: Kız, oğlana kötü tutuldu.

Türkçe - İngilizce

kötü anlamı
sıfat
1) bad
2) wicked
3) evil
4) poor
5) worse
6) ill
7) nasty
8) lousy
9) horrible
10) rough
11) ugly
12) sinister
13) vicious
14) dark
15) harmful
16) offensive
17) dreadful
18) malign
19) nefarious
20) unrighteous
21) stinking
22) horrid
23) obnoxious
24) fierce
25) shady
26) indifferent
27) hellish
28) devilish
29) dread
30) black
31) chintzy
32) feeble
33) sticky
34) purple
35) wrongful
36) grotty
37) haunted
38) hedge
39) unhallowed
40) iniquitous
41) miscreant
42) seamy
43) portentous
44) off
zarf
1) ill
2) badly
3) poorly
ön ek
1) mis-

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

kötü anlamı
Zayıf, cılız.

Çanıllı *Ayaş -Ankara

kötü eş anlamlısı

aşırı
sf. 1. Alışılan veya dayanılabilen dereceden çok daha fazla, taşkın: "Ticaret az gelişmiş toplumlarda aşırı bir gelişme gösterir." -O. Rifat. 2. Bir şeye gereğinden çok fazla bağlanan, önem veren, müfrit, ekstrem. 3. Gereğinden fazla, çok: "Talihin aşırısı da insanı eninde sonunda aptallaştırdığından sonuç aynı kapıya çıkardı." -E. Şafak. 4. zf. Ötede, ötesinde: İki ev aşırı. 5. zf. Gereğinden fazla olarak, çokça: "Kadın aşırı boyanmıştı, adamın yüzü solgundu." -Y. Atılgan.
çok
sf. 1. Sayı, nicelik, değer, güç, derece vb. bakımından büyük ve aşırı olan, az karşıtı: "Bana matematik çok kolay geldi." -F. R. Atay. 2. zf. Aşırı bir biçimde: "Biz çocuklar evimizi çok beğendik." -A. Kutlu.
tehlikeli
sf. Tehlikesi olan, korkulu, kazalı, muhataralı: "Bizim aramızda, birbirimiz hakkında çok şey bilmek gereksiz olduğu gibi tehlikelidir de." -R. Mağden.
zararlı
sf. Zarar veren, zararı dokunan, dokuncalı, muzır, tahripkâr: "Kanun ancak topluma zararlı olan şeyleri yasaklayabilir." -N. F. Kısakürek.

kötü zıt anlamlısı

iyi
sf. 1. İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı: "Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." -F. R. Atay. 2. Bol, yararlı, kazançlı: İyi yağmur yağdı. 3. Çok: İyi para kazandı. 4. Uğurlu, hayırlı, iyilik getiren: İyi haber. 5. Esen, sağlıklı: "İyi ve sıhhatli olduğumu bildirebilirsiniz." -N. F. Kısakürek. 6. Yerinde, uygun: İyi bir cevap. 7. Doğru olan: İyisi bu işe karışmamaktır. 8. Yeterli, yetecek miktarda olan: Bu yün, hırka için iyidir. "Annemin simasını şimdi iyi hatırlayamıyorum." -Y. K. Beyatlı. 9. is. Öğrencinin değerlendirilmesinde kullanılan orta ile pekiyi arasındaki not. 10. zf. İstenilen, beğenilen, yerinde, yararlı, uygun bir biçimde: İyi konuştu. "Bunun çocukları iyi çıktıkları için ölünceye kadar babalarına bakmışlar." -M. Ş. Esendal.

"kötü" için örnek kullanımlar

Ama bir şeyler kötü gittiğinde bazı insanlar beni suçlamak istiyor.
But something goes wrong you want to accuse me of some people.
Kaynak: goal.com
Aksi halde Viktoria Plzen'in kötü bir takım olduğunu söyleyemeyiz.
Otherwise you can not say a bad team Viktoria Plzeň.
Kaynak: tr.eurosport.com
Oynadığı maçlarda belki yüzde 100'ünü veremiyor ama kötü oynamıyor.
100 per cent, but maybe you can not play the matches played bad.
Kaynak: sporx.com
Bu durum hem esnafımız için hem de tüketici için kötü olur.
This situation is bad for the consumer as well as for tradesmen.
Kaynak: gunes.com
Kötü amaçlı yazılım veya malware (İngilizce : malicious software kötü amaçlı yazılım kavramının kısaltması), bilgisayar sistemlerine zarar
Kaynak: Kötü amaçlı yazılım
Tıbbi kötü uygulanma (medical malpractice) tıbbi hata ya da yanlış tedavi, sağlık kurumlarının ve tabip , fizyoterapist , hemşire , ebe gibi
Kaynak: Tıbbi kötü uygulama

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.