Ama biz bu duruşlarına rağmen kanı
durdurmak için çırpınacağız.
But even though we stoppages çırpınacağız to stop the blood.
Kaynak: aksam.com.trAkif'i öldürmek isteyen ajanı ise
durdurmak Polat Alemdar'a düşer.
Akif stop if you are an agent wanting to kill Alemdar'a Parker drops.
Kaynak: habermolasi.comisimli öğretmen, eli silahlı saldırganları
durdurmak için müdahale etti.
Senior teacher intervened to stop armed attackers.
Kaynak: haber27.comTAVUK: Yeterince protein almadan saç dökülmesini
durdurmak mümkün değildir.
CHICKEN: getting enough protein is not possible to stop hair loss.
Kaynak: takvim.com.trAntibiyotik, herhangi bir mikroorganizma tarafından, başka bir mikroorganizmayı öldürmek veya çoğalmasını
durdurmak için üretilen her
Kaynak: AntibiyotikGrev, işçilerin topluca çalışmamak suretiyle iş yerinde faaliyeti tamamen
durdurmak veya işin niteliğine göre önemli ölçüde aksatmak
Kaynak: GrevFren, bir cismin hareketini
durdurmak veya hızını alatmak için kullanılan aygıt. Frenlerin çoğu döner mekanik parçalar üzerinde etki
Kaynak: FrenMeşru müdafaa veya haklı savunma; uğranılan bir saldırı karşısında kişinin kendisini veya bir başkasını koruması Saldırıyı
durdurmak veya
Kaynak: Meşru müdafaaSuriye Halkının Dostları Grubu 2011-2012 Suriye ayaklanması 'nda yaşanan insani dramı
durdurmak ve çatışmaları sonlandırmak hedefi üzerinde
Kaynak: Suriye Halkının Dostları GrubuKarşıateş, itfaiye cilikte alev lerin sıçramasını önlemek ve böylece yangın ı
durdurmak üzere, orman ın kimi bölümlerini yangın
Kaynak: KarşıateşGelecekte olan patlamayı
durdurmak için 5 yıl gelecekten gelen Hiro Nakamura ona amigo kızı kurtarması gerektiğini eğer Sylar onu
Kaynak: Peter Petrelliile düşmana yaklaşmak, onu esir almak, imhâ etmek veya ateş, yakın muharebe ve karşı darbe ile düşmanın taarruzunu
durdurmak ve püskürtmektir.
Kaynak: PiyadeKarşı tarafta Atinalı general Themistokles Grek İttifakı'na, Pers kuvvetlerini hem karada hem de denizde
durdurmak için aynı anda
Kaynak: Termopylae MuharebesiTaşıtı
durdurmak için sarfedilen enerji: Frenleme sırasındaki yavaşlama ivmesi (negatif ivme) sabit olduğu kabul edilirse Newton 'un ikinci
Kaynak: Fren sistemiBunu
durdurmak hem haksızlık hem de tehlikeli olurdu.Üretim devam etmeliydi. Ama ne üretilecekti? İşletme sahip ve yöneticileri, pazara
Kaynak: PazarlamaKızıl Ordu'nun birkaç savunma hattını yarmış ancak, giderek sertleşen direniş karşısında taarruzu
durdurmak zorunda kalmıştır.
Kaynak: Erich von MansteinKendisi son pagan Roma imparatoruydu ve imparatorluktaki çöküşü
durdurmak amacıyla geleneksel ibadeti geri getirmeye çalışmıştır.
Kaynak: Julianuskendisini
durdurmak için akaryakıt ikmali kesilip, arada durup geriden gelen birlikleri beklemek zorunda bırakıldı. Ardenler 'de kışın son
Kaynak: George S. Pattonkendisinden yardım istemesi üzerine 1563 yılından beri Rusya'yı
durdurmak için Astrahan'a yapmayı planladığı seferi ancak 1569 yılında
Kaynak: Astrahan Hanlığınin yeniden iktidar olmasını engellemek ve yakın bir tehlike olarak gördükleri komünizmin gelişmesini
durdurmak amacıyla kurdukları Hükümet.
Kaynak: Milliyetçi Cephe HükûmetleriKuruluş senedinde açıklanan gayeleri, " Yahudi toplumuna karşı yapılan karalamaları
durdurmak, karalama sebeplerine ve inanışlarına itiraz
Kaynak: İftira ve İnkârla Mücadele Birliğibulmaya yaklaşırken, Greene'in sinsi planını açığa çıkarıp 'Quantum'u
durdurmak için CIA, teröristler hatta M'in bir adım önünde olmalıdır.
Kaynak: Quantum of Solace