Kanamayı
durdurucu etkileri ile kanamaları durdurur ve yaraların iyileşmesini hızlandırır.
Stops bleeding with styptic effect and accelerates the healing of wounds.
Kaynak: takvim.com.trSağlık; farklı ölçülerde ilk yardım/sağlık kiti, tıbbi malzeme, kanama
durdurucu, kan üniteleri, tekerlekli sandalye vb.
Health; different sizes of first aid / medical kits, medical supplies, stop bleeding, blood units, wheelchairs and so on.
Kaynak: timeturk.comO yüzden bunun pazarlıkları ya da müzakere sürecini öldürücü,
durdurucu bir etkisinin olup olmadığını görmemiz lazım.
That's why this negotiation or negotiation process killer, the stopper need to see if there is an effect.
Kaynak: turkish.ruvr.ruAntibiyotik, bakteri öldürücü veya üremesini
durdurucu bir başka mikrop tarafından veya yapay olarak üretilen ilaç olarak tanımlanıyor.
Antibiotic, antibacterial or other microbes by inhibiting the growth of, or artificially produced is defined as a medicine.
Kaynak: haberturk.comKanama
durdurucu Ankaferd BloodStopper isimli ara ürünün dünya üzerindeki pazarlama ve dağıtım hakları bu firmaya aittir. Genel bilgiler
Kaynak: Ankaferd İlaç Kozmetik A.Ş.Bunun yanı sıra Tamoksifen'in anjiyojenesis i (damarlanma)
durdurucu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Bu yüzden pek çok diğer kanser türünde
Kaynak: TamoksifenKanama
durdurucu Ankaferd BloodStopper isimli bu ara ürünün dünya üzerindeki pazarlama ve dağıtım hakları Ankaferd İlaç Kozmetik A.Ş.'ne
Kaynak: Ankaferd BloodStopperOyuncu
durdurucu (stoper) mevkiinde oynamaktadır. Amatör kariyerinde Racing Jet Wavre ve Standard Liege U19'da oynamıştır. Dipnotlar
Kaynak: Fazlı KocabaşEski Yunanlı lar ve Roma lılar, alüminyum(æljʊˈmɪniəm)un tuzlarını, boyaların renklerini sabitleştirmede ve kan
durdurucu olarak
Kaynak: AlüminyumAyrıca kanama
durdurucu ve karın ağrısı giderici olarak geleneksel tıpta yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Dış bağlantılar
Kaynak: Elsholtzia ciliata2.kuyu acil stop butonu a.regülatör alt makara stop sivici b.alt son
durdurucu stop sivici c.üst son
durdurucu stop sivici d.piston gevşek
Kaynak: Asansör emniyet devresiTaze veya kavrulmuş meşe palamutları ishal
durdurucu olarak kullanılır. Ayrıca hayvan yemi olarak da yer yer kullanılır. Kabuğu
Kaynak: Anadolu palamut meşesiDuruşlar
durdurucu kasları eğitip merkezî denge hali yaratır. Hiç kıpırdamadan büyük bir iç güçle durmak ve özellikle bacakların toprağa
Kaynak: Can CuangŞimdiki üyeler Daniel Giese - vokal Frank Krämer - gitar Andreas Koroschetz - bas,
durdurucu | Önceki üyeler | Önemli çalgılar | İmzası
Kaynak: StahlgewitterEflornitin kıl büyümesini
durdurucu etken madde olarak da etkilidir. Topikal uygulandığında, birçok hastada etkili olduğu gösterilmiştir
Kaynak: EflornitinSitoloji deki bir uygulamada ise, bir hücre kültürü mitoz
durdurucu bir ajana mağruz bırakılınca meydana gelen kromozom yoğunlaşmasını
Kaynak: Etidyum bromür5.56'nin düşük
durdurucu kapasitesi sebebiyle, askerler tarafından begenilmeyen kalibre, eskisi ile değiştirilmek uzere, Mehmetcik-1
Kaynak: Mehmetçik-1 Piyade TüfeğiGeleneksel antibiyotiklerin tersine bu peptidler bakterisit (bakteri üremesini
durdurucu) yerine bakteriyosidal (bakteri öldürücü)
Kaynak: Antimikrobiyal peptidStoper:
durdurucu. Stop-loss: zarar kesme. Strapless: askısız. Stres : gerginlik. Strese girmek: gerginliğe girmek. Stresli: gergin. Stretching: germe
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler