Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

durdurucu ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü

durdurucu anlamı İng. stop-off
Kimi örtme işlemlerinde, yüzey bölgelerini örtmek için kullanılan özdek.

"durdurucu" için örnek kullanımlar

Kanamayı durdurucu etkileri ile kanamaları durdurur ve yaraların iyileşmesini hızlandırır.
Stops bleeding with styptic effect and accelerates the healing of wounds.
Kaynak: takvim.com.tr
Sağlık; farklı ölçülerde ilk yardım/sağlık kiti, tıbbi malzeme, kanama durdurucu, kan üniteleri, tekerlekli sandalye vb.
Health; different sizes of first aid / medical kits, medical supplies, stop bleeding, blood units, wheelchairs and so on.
Kaynak: timeturk.com
O yüzden bunun pazarlıkları ya da müzakere sürecini öldürücü, durdurucu bir etkisinin olup olmadığını görmemiz lazım.
That's why this negotiation or negotiation process killer, the stopper need to see if there is an effect.
Kaynak: turkish.ruvr.ru
Antibiyotik, bakteri öldürücü veya üremesini durdurucu bir başka mikrop tarafından veya yapay olarak üretilen ilaç olarak tanımlanıyor.
Antibiotic, antibacterial or other microbes by inhibiting the growth of, or artificially produced is defined as a medicine.
Kaynak: haberturk.com
Kanama durdurucu Ankaferd BloodStopper isimli ara ürünün dünya üzerindeki pazarlama ve dağıtım hakları bu firmaya aittir. Genel bilgiler
Kaynak: Ankaferd İlaç Kozmetik A.Ş.
Bunun yanı sıra Tamoksifen'in anjiyojenesis i (damarlanma) durdurucu etkisi olduğu kanıtlanmıştır. Bu yüzden pek çok diğer kanser türünde
Kaynak: Tamoksifen
Kanama durdurucu Ankaferd BloodStopper isimli bu ara ürünün dünya üzerindeki pazarlama ve dağıtım hakları Ankaferd İlaç Kozmetik A.Ş.'ne
Kaynak: Ankaferd BloodStopper
Oyuncu durdurucu (stoper) mevkiinde oynamaktadır. Amatör kariyerinde Racing Jet Wavre ve Standard Liege U19'da oynamıştır. Dipnotlar
Kaynak: Fazlı Kocabaş
Eski Yunanlı lar ve Roma lılar, alüminyum(æljʊˈmɪniəm)un tuzlarını, boyaların renklerini sabitleştirmede ve kan durdurucu olarak
Kaynak: Alüminyum
Ayrıca kanama durdurucu ve karın ağrısı giderici olarak geleneksel tıpta yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Dış bağlantılar
Kaynak: Elsholtzia ciliata
2.kuyu acil stop butonu a.regülatör alt makara stop sivici b.alt son durdurucu stop sivici c.üst son durdurucu stop sivici d.piston gevşek
Kaynak: Asansör emniyet devresi
Taze veya kavrulmuş meşe palamutları ishal durdurucu olarak kullanılır. Ayrıca hayvan yemi olarak da yer yer kullanılır. Kabuğu
Kaynak: Anadolu palamut meşesi
Duruşlar durdurucu kasları eğitip merkezî denge hali yaratır. Hiç kıpırdamadan büyük bir iç güçle durmak ve özellikle bacakların toprağa
Kaynak: Can Cuang
Şimdiki üyeler Daniel Giese - vokal Frank Krämer - gitar Andreas Koroschetz - bas, durdurucu | Önceki üyeler | Önemli çalgılar | İmzası
Kaynak: Stahlgewitter
Eflornitin kıl büyümesini durdurucu etken madde olarak da etkilidir. Topikal uygulandığında, birçok hastada etkili olduğu gösterilmiştir
Kaynak: Eflornitin
Sitoloji deki bir uygulamada ise, bir hücre kültürü mitoz durdurucu bir ajana mağruz bırakılınca meydana gelen kromozom yoğunlaşmasını
Kaynak: Etidyum bromür
5.56'nin düşük durdurucu kapasitesi sebebiyle, askerler tarafından begenilmeyen kalibre, eskisi ile değiştirilmek uzere, Mehmetcik-1
Kaynak: Mehmetçik-1 Piyade Tüfeği
Geleneksel antibiyotiklerin tersine bu peptidler bakterisit (bakteri üremesini durdurucu) yerine bakteriyosidal (bakteri öldürücü)
Kaynak: Antimikrobiyal peptid
Stoper: durdurucu. Stop-loss: zarar kesme. Strapless: askısız. Stres : gerginlik. Strese girmek: gerginliğe girmek. Stresli: gergin. Stretching: germe
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Ayrıca Batıdaki kuvvetli ağır süvari geleneği de istilayı durdurucu etkiye sahip olabilecektir. Tarihçiler arasında tartışılan başka bir
Kaynak: Avrupa'nın Moğollar tarafından istilası

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.