duruk ne demek?
- 8 sözlük, 12 sonuç.
BSTS / Güzel Sanatlar Terimleri Sözlüğü
duruk anlamı İng. statics
Alm.statisch
Fr. statique
(Resim, Heykel, Mimarlık) Devimsiz etki yapan. Kuvvetli, sert etki için de aynı terim kullanılmaktadır. a. bakınız»
devimli.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
duruk anlamı Fr. stator
(fizik)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
duruk anlamı İng. static Osm. statik Alm. statisch Fr.statique
1. Durgun ayrım, çekim, film, kurgunun yarattığı etki, nitelik. 2. Alıcının hiç devindirilmemesinden doğan durum.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
duruk anlamı İng. static, 2- b. statics, 4- stator Osm. statik, 4- stator Fr. statique, 4- stator
1- genel uygulayım: a. Belirli bir süre değişmeyen, olduğu gibi kalan. b. Devimsiz, devinimi olmayan, dönmeyen. 2- fizik, mekanik: a. Güçlerin dengelenmesine ilişkin. b. Devinmeyen nesnelerin üzerindeki kuvvet dengeleri vb. ile uğraşan bilim dalı. 3- sinema: Alıcının devimsiz tutulduğu durum. 4- fizik, elektrik: Dalgalı akım motor ya da üreteçlerinde, devinmeyen, inkitimin düştüğü bölüm.
Güncel Türkçe Sözlük
duruk, -ğu anlamı
is. fiz. 1. Hareket etmeyen nesnelerin üzerindeki kuvvet dengeleri ile uğraşan bilim dalı, statik. 2. Dalgalı akımlı elektrik motor veya üreteçlerinde hareketsiz bölüm, stator. 3. sf. Hareketi olmayan, belirli bir süre değişmeyen, statik, dinamik karşıtı. 4. sf. Kuvvetlerin dengelenmesiyle ilgili olan.
Kişi Adları Sözlüğü
Duruk anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
1. Durulmuş, duru, berrak. 2. Doruk. 3. Belli bir süre değişmeyen, olduğu gibi kalan.
Türkçe - İngilizce
duruk anlamı
static
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
duruk anlamıTepe, en yüksek yer, uç
Kınık -Ankara
-Niğde
-Konya
Çeşme *Datça -Muğla
duruk anlamıBerrak, lekesiz
*Bergama -İzmir
duruk anlamıBoy atmamış, gelişmemiş: Bu çam duruk.
*Şebinkarahisar -Giresun
duruk anlamıYutulamayan, boğazda kalan yiyecek.
Çayırlı *Ereğli -Zonguldak
duruk anlamıYoğurt konulan taştan oyma kap.
*Pınarbaşı -Kayseri
duruk eş anlamlısı
statik is. 1.
fiz. Duruk. 2.
sf. mec. Gelişme, ilerleme göstermeyen:
"Bütün ömrü bu çeşit statik susanlara karşı mücadeleyle geçmiş Atatürk gibi bir büyük inkılapçı." -Y. K. Karaosmanoğlu.
duruk zıt anlamlısı
dinamik is. 1. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi. 2.
sf. fiz. Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı. 3.
sf. fel. Devimsel. 4.
sf. mec. Canlı, etkin, hareketli:
"Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik." -A. Ümit.
"duruk" için örnek kullanımlar
yörüklerdir köye giderseniz antalya manavgat yolunun üzerindeki ömer
duruk tesislerinin karşısındaki köydür eski ulaştırma bakanı mehmet
Kaynak: Büyükalan, Akseki