dinamik anlamı Fr.dynamique
1. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi: § "
Action" dinamik bir ameliye, iş, sabit ve muayyen bir çalışma konusudur." -Peyami Safa, Osmanlıca Türkçe Uydurmaca, 142. § "
…öğretim ve eğitim, çok yönlü, çoğulcu, dinamik olmazsa; gelişmekte olan…" -Attila İlhan, Aydınlar Savaşı, 51. 2. Devimsel: § "
... belirli ve değişmez bir gerçek olmayan Batının dinamik tarihi ve medeniyetinin toplu manası yanında ekleme ve çarpık bir gölge hâlinde kalıyor." -Peyami Safa, Doğu-Batı Sentezi, 14. 3.
mec. Canlı, etkin, hareketli. § "
Düne kadar hayat denilen şeyin bütün dinamik unsurlarıyla fıkır fıkır kaynayan bu adam henüz genç denilebilecek bir yaşta nasıl ölebilirdi?" -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 104. § "
Bu yeni dönemi çok iyi simgeleyen gepegera, çok dinamik, çok üretken Deniz, proGram spikeri" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 40. § "
TV'deki parıltılı, dinamik görünümüne oranla şimdi solgun, yorgun." -Adalet Ağaoğlu, Toplu Oyunlar-Çok Uzak Fazla Yakın, 445. §
"Halit ayarcı tekrar dinamik rehavetinden ve alakasızlığından sıyrıldı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, 262. § "
Eserin dinamik yapısını bozmaz." -Peyami Safa, Sanat-Edebiyat-Tenkit, 33. §
"...
şimşek hızı ve gayet dinamik çizgilerle takip edecek." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 155.