etkin ne demek?
- 9 sözlük, 9 sonuç.BSTS / Felsefe Terimleri Sözlüğü
etkin anlamı İng. active Osm. faal Alm. aktiv Fr. actif
1- Eylemde bulunan. 2- Etki yapan. Karşıtı bakınız» edilgin
1- Eylemde bulunan. 2- Etki yapan. Karşıtı bakınız» edilgin
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
etkin anlamı İng. active Osm. aktif Alm. aktiv, wirksam Fr.actif
Tepkileşimlerde etkinliği önde gelen.
Tepkileşimlerde etkinliği önde gelen.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
etkin anlamı İng. affective, active Osm. faal, müessir, aktif Alm. effektiv Fr.actif
1-Bir başkasına etki yapabilen. 2- Kimyasal tepkimelere girmeye ya da fiziksel etkiler bırakmaya yatkın olan (özdek).
1-Bir başkasına etki yapabilen. 2- Kimyasal tepkimelere girmeye ya da fiziksel etkiler bırakmaya yatkın olan (özdek).
BSTS / Metalbilim İşlem Terimleri Sözlüğü
etkin anlamı İng. active Osm. aktif Alm. Aktif Fr. actif
Kimyasal tepkimelere kolayca giren.
Kimyasal tepkimelere kolayca giren.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
etkin anlamı Osm. faal, müessir Fr. actif
(kimya)
(kimya)
BSTS / Ruhbilim Terimleri Sözlüğü
etkin anlamı İng. active Osm. faal
Eylem ve etkinlikleri başlatıp harekete geçiren ve bunu sürdüren.
Eylem ve etkinlikleri başlatıp harekete geçiren ve bunu sürdüren.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
etkin anlamı İng. active Osm. aktif Fr. actif
kimya, metalbilim: Kimyasal tepkimelere kolayca girebilen (özdek, özdekcik vb.).
kimya, metalbilim: Kimyasal tepkimelere kolayca girebilen (özdek, özdekcik vb.).
Güncel Türkçe Sözlük
etkin anlamı
sf. 1. Hareketli, işleyen, çalışan, etkili, faal, aktif, dinamik. 2. fel. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı. 3. kim. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom).
sf. 1. Hareketli, işleyen, çalışan, etkili, faal, aktif, dinamik. 2. fel. Fiilde bulunan, etkinlik gösteren, edilgin karşıtı. 3. kim. Kimyasal tepkimelere katılma yatkınlığı gösteren (molekül, atom).
Türkçe - İngilizce
etkin anlamı
sıfat
1) effective
2) active
3) operative
4) effectual
5) real
6) forceful
7) ascendant
8) ascendent
9) prepotent
10) hard-core
sıfat
1) effective
2) active
3) operative
4) effectual
5) real
6) forceful
7) ascendant
8) ascendent
9) prepotent
10) hard-core
etkin eş anlamlısı
aktif
sf. 1. Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal: "Farkına varmadan ezbercilikten kurtulup aktif araştırıcı olmuşsunuz." -H. Taner. 2. Etkili, etken. 3. is. db. Etken. 4. is. ekon. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü.
sf. 1. Etkin, canlı, hareketli, çalışkan, faal: "Farkına varmadan ezbercilikten kurtulup aktif araştırıcı olmuşsunuz." -H. Taner. 2. Etkili, etken. 3. is. db. Etken. 4. is. ekon. Bir ticarethanenin, ortaklığın para ile değerlendirilebilen mal ve haklarının tümü.
dinamik
is. 1. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi. 2. sf. fiz. Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı. 3. sf. fel. Devimsel. 4. sf. mec. Canlı, etkin, hareketli: "Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik." -A. Ümit.
is. 1. Mekaniğin kuvvet, hareket, enerji arasındaki ilişkilerini inceleyen dalı, devim bilimi. 2. sf. fiz. Hareketli, her an değişebilen, duruk karşıtı. 3. sf. fel. Devimsel. 4. sf. mec. Canlı, etkin, hareketli: "Neden olmasın, çok istekli bir çocuk. Üstelik genç ve dinamik." -A. Ümit.
etkili
sf. Etkisi olan, tesirli, müessir, patetik: "Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." -A. İlhan.
sf. Etkisi olan, tesirli, müessir, patetik: "Hayli etkili bir yer altı çalışması yapılıyormuş." -A. İlhan.
faal
sf. (l ince okunur) 1. Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif: "Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır." -F. R. Atay. 2. Çalışır durumda olan. 3. Etkin.
sf. (l ince okunur) 1. Çok çalışan, çalışkan, canlı, hareketli, aktif: "Medeni milletler arasında faal bir unsur olabileceğimizi ispat etmemiz lazımdır." -F. R. Atay. 2. Çalışır durumda olan. 3. Etkin.
hareketli
sf. 1. Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize. 2. Canlı, kıpırdak: "Ben olsam daha hareketli birini seçerdim ama zevkine saygı gösteriyorum." -İ. O. Anar.
sf. 1. Hareketi olan, yer değiştirebilen, devingen, müteharrik, mobilize. 2. Canlı, kıpırdak: "Ben olsam daha hareketli birini seçerdim ama zevkine saygı gösteriyorum." -İ. O. Anar.
etkin zıt anlamlısı
edilgin
sf. 1. Hareketi ve etkisi olmayan, pasif: "Hiç kavgaya dönüşmemiş, edilgin bir dargınlıktı bu." -A. İlhan. 2. fel. Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisinde kalan, münfail, pasif, etkin karşıtı. 3. ruh b. Olayların gidişini etkilemek ve denetlemek için hiçbir çaba göstermeyen (kimse).
sf. 1. Hareketi ve etkisi olmayan, pasif: "Hiç kavgaya dönüşmemiş, edilgin bir dargınlıktı bu." -A. İlhan. 2. fel. Bir şeye karşı tepki göstermeyen, etkinliği olmayan, başkasının etkisinde kalan, münfail, pasif, etkin karşıtı. 3. ruh b. Olayların gidişini etkilemek ve denetlemek için hiçbir çaba göstermeyen (kimse).
"etkin" için örnek kullanımlar
Yeni imkanlar ile birlikte dünyanın en etkin fuarı olacağını inanıyoruz.
We believe that the world would be the most effective exhibition with new opportunities.
Kaynak: haber.stargazete.comÇok çalışma, zamanın fonksiyonu iken etkin çalışma, verimin fonksiyonudur.
A lot of work, while the effective work function of time, the efficiency function.
Kaynak: sabah.com.trLisansüstü eğitim çok daha etkin biçimde özendirilmelidir.
Postgraduate education should be encouraged much more effectively.
Kaynak: gundem.milliyet.com.trbölüm fragmanı · Home; Türkiye Gündemi; Sosyal ağları etkin kullanan bakanlar.
episode trailer · Home; Turkey Agenda, effective use of social networks ministers.
Kaynak: netgazete.comGözlemleyebildiğimiz gökadaların bir kısmı “etkin” olarak sınıflandırılır. Gökadadan çıkan toplam enerjinin önemli bir kısmı yıldızlar,
Kaynak: Etkin çekirdekli galaksi
Kaynak: Etkin çekirdekli galaksi
Etkin piyasalar hipotezi, finansal piyasaların bilgi açısından etkin çalıştığını bu yüzden ticarete konu varlıkların (örn. bono lar, senet
Kaynak: Etkin piyasalar hipotezi
Kaynak: Etkin piyasalar hipotezi
Popülasyon genetiği nde, etkin popülasyon büyüklüğü N e (İng: effective population size), kavram olarak ilk kez Amerikalı genetikçi Sewall
Kaynak: Etkin popülasyon büyüklüğü
Kaynak: Etkin popülasyon büyüklüğü
"Wind Coat") bir etkin koruma sistemi dir. Hem ağır hem de hafif zırhlı araçlarda yaklaşmakta olan füze veya roket leri etkisiz hale
Kaynak: Trophy Etkin Koruma Sistemi
Kaynak: Trophy Etkin Koruma Sistemi
İzotropik etkin güç: Gerçek antenlerde de güç yoğunluğu uzaklığın karesi ile azalır. Ne var ki, aynı uzaklıkta da olsa, farklı yönlerde
Kaynak: Etkin yayın gücü
Kaynak: Etkin yayın gücü
Enerjinin etkin kullanımında peyzaj enerji tasarufu amacıyla peyzaj tasarımlarında bir türüdür. Peyzaj inşası ve materyalleri ile
Kaynak: Enerjinin etkin kullanımında peyzaj
Kaynak: Enerjinin etkin kullanımında peyzaj
Mavi Işıklar | 1964-09-07 | etkin | rock topluluğu | "Helvacı / Kanamam" (Tekli) | 1965-00-00 | "Eski 45'likler" (Toplama) | 2002-00-00
Kaynak: Türk pop müziği kronolojisi
Kaynak: Türk pop müziği kronolojisi
Bektaşîlik, adını 13. yüzyıl Anadolu 'sunun İslâm laştırılması sürecinde etkin fa'aliyet gösteren ve Hoca Ahmed Yesevî 'nin öğretilerinin
Kaynak: Bektaşilik
Kaynak: Bektaşilik
ABBA, 1972-1982 yılları arasında etkin olan İsveç li bir pop müzik grubudur. Geçmişi: 1966 yılında bir müzik grubu kurmaya karar veren Björn
Kaynak: ABBA
Kaynak: ABBA
Finans kelimesinin birkaç tanımı vardır:Finans; ihtiyaç duyulan fonların uygun şartlarda sağlanması ve etkin bir şekilde kullanılmasıyla
Kaynak: Finans
Kaynak: Finans
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
