Ne güzel şey birisine bunları söyleyebilmek, ondan
duyabilmek.
What a nice thing to say that one of the them, hear him.
Kaynak: ilgazetesi.com.trSırf benden sevgi sözcüğü
duyabilmek için.
Just to hear the word of love from me.
Kaynak: haber.stargazete.comTabi bir de meleklerin sesini, onların mesajlarını
duyabilmek, çünkü o ses, her şeyi bilen, bizi doğru yönlendiren ses.
Subject to the angel voices, hear their messages, because that voice, all-knowing, directing us to the right voice.
Kaynak: kibrisgazetesi.comBir çapkın kendisine saygı
duyabilmek için değer kazanmaya çalışmakta, çok sayıda sevgili edinince bu amacını gerçekleştirebileceğini
Kaynak: Çapkınlıkgiriş bölümünü, Scars on Broadway'in 2003 yılındaki deneme kayıtlarından oluşan Ghetto Blaster Rehearsals kayıtlarında
duyabilmek mümkündür.
Kaynak: Daron MalakianAdından da anlaşılabileceği gibi yeryüzündeki her sesi
duyabilmek gibi bir yetenek geliştirmiştir. Bu yeteneği sayesindeher tür yardım
Kaynak: Guan Yinancak en seçkinlerin kulağına ulaşır, burada dinleyici olabilmek eşsiz bir ayrıcalıktır, her babayiğidin harcı değildir Zerdüşt'ü
duyabilmekKaynak: Böyle Buyurdu Zerdüşt