Sürekli bir tenkit hastalığına
düçar olanlarda da durum böyle.
Is also the case in patients with disease afflicted a constant criticism.
Kaynak: sentezhaber.comTürkiyemiz kirli ve pis bir siyaset mühendisliğine
düçar olunca her şey çapılmış oldu.
Türkiyemiz when everything is dirty and dingy çapılmış a political engineering was afflicted.
Kaynak: haberx.comHer iki durumda da hem birey, hem toplum felâkete sürüklenmekte, ahlâkî çöküntüye
düçar olmaktadır.
In either case, both the individual and society dragged disaster, moral collapse is afflicted.
Kaynak: sentezhaber.comAncak savaşla burun buruna kalmış kadın ve çocuklar; aç, susuz ve perişan bir hayata maalesef
düçar kalmışlardır.
However, women and children remained in peril of war, hungry, thirsty and afflicted, unfortunately, have had a miserable life.
Kaynak: haberx.comBu olayın ardından, Weber artarak uyku problemine ve sinirliliğe
düçar oldu. Bu durum, Weber'in profesörlük görevini sürdürmesini
Kaynak: Max Weber