Ayrıca bu noktada yanlış bilinen bir bilgiyi de
düzeltmek isteriz.
In addition, at this point, we want to correct the wrong information as well known.
Kaynak: beyazgazete.comHatalı bilgiyi
düzeltmek, yeni bir bilgi kazanmaktan çok daha zor.
Information that is incorrect, correct, much more difficult to win new information.
Kaynak: haber.gazetevatan.comYanlış anlaşılmaları
düzeltmek için güzel bir gün olabilir.
To correct misunderstandings can be a beautiful day.
Kaynak: hurriyet.com.trAma bu yanlışları karşılıklı olarak
düzeltmek durumundayız.
But I have to correct these mistakes as mutual.
Kaynak: abhaber.comhazırlanan tescilli bir ses işleyicisidir. Vokal ve enstrümantal performansların akort larını
düzeltmek amacıyla phase vocoder kullanmaktadır.
Kaynak: Auto-TuneMasaj, tıpta, sinir ve kas sistemleri ile kan dolaşımı nın işlevlerini
düzeltmek amacıyla belirli bir sistem ve bilimsel ilkeye dayanarak
Kaynak: MasajŞapkalı U, Türkçede Arapça ve Farsça kökenli sözüklerin telâffuzunu
düzeltmek için kullanılan harf. Günümüz Türkçesinin yazı dilinde U
Kaynak: ÛÜtü, kumaş ların kırışıklıklarını
düzeltmek için kullanılan alet. Ütünün icadı 17. yüzyıl başlarına kadar dayanmaktadır. İlk başlarda
Kaynak: ÜtüRötuş, bir şey üzerindeki kusurları
düzeltmek amacı ile yapılan iyileştirme işlemi. Yaygın olarak bir fotoğrafçılık terimi olarak
Kaynak: Rötuşİsmini İngilizce trimmer (kesip
düzeltmek) kelimesinden alan bu kondansatör türü, varyabl kondansatörden farklı olarak küçük güçlerde
Kaynak: Trimer kondansatörFlorence Nightingale daha küçük yaşlarda hastahanelerde hastalara yeterince ilgi gösterilmediğini düşünür ve bunu
düzeltmek için
Kaynak: Florence NightingaleTürkiye 'deki ekonomik durumu
düzeltmek amacıyla 1960 'da Maliye Bakanı olarak ülkeye geri döndü ve Kurucu Meclis Bakanlar Kurulu Üyeliği
Kaynak: Mustafa Kemal KurdaşEtimolojik olarak, bir sinyalin frekans cevabını
düzeltmek, eşitlemek anlamına gelmektedir. " "Eşitleyici" (Ekolayzır) terimi genellikle
Kaynak: Eşitleme (ses)Dolores piskoposluk bölgesinde yeni tarım yöntemlerini yayarak halkın ekonomik durumunu
düzeltmek için çaba gösterdi. Bu çalışmalarından
Kaynak: Miguel Hidalgo y CostillaAnormallikleri
düzeltmek üzere çalışan bir bilgisayar programı iken ilk filmde bozulup üçlü serinin diğer filmlerinde de (The Matrix
Kaynak: Ajan SmithÇivi çakmak için dizayn edilmiş çekiç ler üzerinde yanlış çakılan çiviyi
düzeltmek veya çıkarmak için özel bir anahtar delik bulunur.
Kaynak: Çivifirmasıydı. Tim Paterson 'un, S-100 tabanlı hafıza kartlarındaki hataları
düzeltmek için Haziran 1978 tarihinde iş başı yaptığı firmadır.
Kaynak: Seattle Computer Productssosyal reformcuların oturduğu, kentin yoksul semtlerindeki koşulları
düzeltmek için çalışmalar yaptıkları bir kurum olan Hull House'u kurdu.
Kaynak: Jane AddamsEn önemlisi halkın iktisadi durumunu
düzeltmek için on yıl kadar süre bir zaman içinde, halk vergiden özgür tutulur. Aksu 'nun kuzey
Kaynak: Said HanHemen ameliyata alınarak oluşan hasarı
düzeltmek gerekmektedir, ancak bu ameliyat artık eski gücünden ve becerilerinden vazgeçmesi
Kaynak: Out Of My Mindsaklamaktadırlar Aromatizasyon işlemi geçmişte, vermut yapımında kullanılan ucuz ve kalitesiz beyaz şarabın tadını
düzeltmek için yapılmıştı.
Kaynak: VermutMasal dedektifi Sandra ve arkadaşı,masalları gezip ters giden şeyleri
düzeltmek için çalışmalarını konu almaktadır.. Ayrıca Bakınız
Kaynak: Masal Dedektifi Sandra