düzey ne demek?
- 12 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Bilişim Terimleri Sözlüğü
düzey anlamı İng. level Osm. seviye Fr. niveau
Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi.
Sıradüzensel bir düzenlemede, bir öğenin astlık derecesi.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
düzey anlamı İng. level Osm. seviye Alm. eben Stand Fr.niveau
Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
Ölçülen bir niceliğin değişkene bağlı olarak değişiminde ulaştığı düzlük.
BSTS / Fiziksel Kimya Terimleri Sözlüğü
düzey anlamı İng. level Alm. Niveau Fr. niveau Jap. zyun'i reberu
Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkelerden her biri.
Nicem düzeneğinde, öğecik özdeciklerinin bulunabildiği kesikli değerlerdeki erkelerden her biri.
BSTS / Geometri
Düzey anlamı
10. "Düzey" öyle bir yüzeye denir ki, onun üzerinde bir yönde doğru çizgiler çizilebilir. Misal : Bir kara tahtanın yüzeyi, bir düzeydir.
10. "Düzey" öyle bir yüzeye denir ki, onun üzerinde bir yönde doğru çizgiler çizilebilir. Misal : Bir kara tahtanın yüzeyi, bir düzeydir.
BSTS / İstatistik Terimleri Sözlüğü
düzey anlamı İng. level Alm. Niveau
(Deneysel tasarım) Deney tasarımında, bir etkenin aldığı her bir değer.
(Deneysel tasarım) Deney tasarımında, bir etkenin aldığı her bir değer.
BSTS / Kimya Terimleri Sözlüğü
düzey anlamı İng. level Osm. seviye Alm. Schicht Fr. niveau
Bir nesnenin bir başkasına göre kimi niceliklerinde ya da konumunda gösterdiği ayrılık derecesi.
Bir nesnenin bir başkasına göre kimi niceliklerinde ya da konumunda gösterdiği ayrılık derecesi.
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
düzey anlamı Osm. seviye Fr.niveau
(fizik)
(fizik)
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
düzey anlamı İng. level Osm. seviye Fr. niveau
1- genel uygulayım: Bir nokta, çizgi, yüzey vb. yatay düzleme göre yükseklik ya da alçaklık derecesi. 2- fizik: Bir iletkenin bir noktadaki ısı ya da elektrik yükü.
1- genel uygulayım: Bir nokta, çizgi, yüzey vb. yatay düzleme göre yükseklik ya da alçaklık derecesi. 2- fizik: Bir iletkenin bir noktadaki ısı ya da elektrik yükü.
Güncel Türkçe Sözlük
düzey anlamı
is. 1. Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye: Su düzeyi. 2. Bir kursun basamaklarından her biri, kur (I). 3. mec. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye: Eğitim düzeyi. Kültür düzeyi.
is. 1. Bir yüzeyin veya bir noktanın yüksekliğindeki yatay sınır, seviye: Su düzeyi. 2. Bir kursun basamaklarından her biri, kur (I). 3. mec. Bir nesnenin, bir kimsenin başka nesnelere veya kimselere göre olan değer ve yücelik derecesi, seviye: Eğitim düzeyi. Kültür düzeyi.
Kişi Adları Sözlüğü
Düzey anlamı Köken: T.
Cinsiyet: Erkek
Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
Cinsiyet: Erkek
Bir kimsenin başkalarına göre değer ve yücelik derecesi.
Türkçe - İngilizce
düzey anlamı
isim
1) level
2) grade
3) plane
isim
1) level
2) grade
3) plane
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
düzey anlamı
Düzlük yer: Düzeye indim.
Düzlük yer: Düzeye indim.
*Çivril -Denizli
düzey eş anlamlısı
derlemek
(-i) 1. Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek. 2. Düzgün bir biçimde toplamak.
(-i) 1. Seçme yaparak toplamak, bir araya getirmek, tedvin etmek. 2. Düzgün bir biçimde toplamak.
kur
(I) is. 1. ekon. Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri: Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı. 2. Düzey.
(I) is. 1. ekon. Yabancı paraların ulusal para cinsinden değeri: Resmî kura göre doların değeri yeniden ayarlandı. 2. Düzey.
kur
(II) is. 1. Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma. 2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma.
(II) is. 1. Karşı cinse ilgi göstererek onun hoşuna gitme, gönlünü kazanmaya çalışma. 2. Birinin duygularını okşayacak biçimde davranarak onu elde etmeye çalışma.
seviye
is. Düzey: "Eski güzel sakalını bile birkaç günlük uzunca bir tıraş seviyesine indirmiştir." -R. N. Güntekin.
is. Düzey: "Eski güzel sakalını bile birkaç günlük uzunca bir tıraş seviyesine indirmiştir." -R. N. Güntekin.
"düzey" için örnek kullanımlar
İngiltere'nin en üst düzey Katolik Kardinali Keith O'Brien istifa etti.
Britain's most senior Catholic, Cardinal Keith O'Brien resigned.
Kaynak: tr.euronews.comUçağı kaçıran Çinli üst düzey yetkili böyle çılgına döndü.
Chinese senior official who took the plane that went crazy.
Kaynak: timeturk.comÜst düzey görevlere üç yıllığına atama yapılabilecek.
Top-level tasks, the assignment can be done in three years.
Kaynak: sabah.com.tr2008'de yüzde 8.5 olan üst düzey kadın yönetici sayısı 2012'de yüzde 16 oldu.
In 2008, 8.5 percent in 2012, the number of senior women managers was 16 percent.
Kaynak: isteinsan.com.trBenin , idari olarak departman adı verilen (Fransızca: départements) 12 üst düzey idari yönetim bölgesine ayrılmıştır. Bu departmanlar da
Kaynak: Benin'in en üst düzey idari birimleri
Kaynak: Benin'in en üst düzey idari birimleri
Angola , bölge (Portekizce:Província, çoğul: províncias) adı verilen 18 en üst düzey idari birime ayrılmıştır: | + |! Haritada!
Kaynak: Angola'nın en üst düzey idari birimleri
Kaynak: Angola'nın en üst düzey idari birimleri
İran 'ın en üst düzey yönetim bölgeleri olan eyaletler (ostan ) kendi içinde bir veya birden fazla, şehristan (Farsça : شهرستان shahrestān
Kaynak: İran'ın şehristanları ve bahşları
Kaynak: İran'ın şehristanları ve bahşları
La Liga, İspanya futbol liginin en üst düzey ligidir. Ligin ana sponsoru Kraliyet ailesidir. Genel olarak en üst düzey lig olan 1.
Kaynak: La Liga
Kaynak: La Liga
Fransa Milli Takımı Avrupa 'da üst düzey futbol oynayan ekipler arasında yer alır. 1998 yılında Zinedine Zidane önderliğinde kariyerinin
Kaynak: Fransa Millî Futbol Takımı
Kaynak: Fransa Millî Futbol Takımı
Genellikle bu bilinen düzey, ortalama deniz seviyesi dir. Rakım, ABD 'de ve İngiltere 'de feet , geri kalan yerlerde ise metre ile ölçülür
Kaynak: Rakım
Kaynak: Rakım
Bundesliga, Almanya 'nın Bundesliga 'dan sonra en üst düzey futbol ligi. 1974'te kurulmuştur. 2011-12 Sezonu takımları : Ligde 2011-12
Kaynak: 2. Bundesliga
Kaynak: 2. Bundesliga
Genelkurmay, silahlı kuvvetlere komuta etmek için kurulan en üst düzey kuruluştur. tümen ve daha üst düzey askerî birimlerin komutanlarına
Kaynak: Genelkurmay
Kaynak: Genelkurmay
Bürokrat, bir devlet kurumunda çalışan üst düzey yöneticidir. Siyasetçilerden farklı olarak seçim yoluyla değil, atama yoluyla göreve
Kaynak: Bürokrat
Kaynak: Bürokrat
Újpest FC , Macaristan 'nın en üst düzey futbol ligi olan Macaristan Ligi 'nde yer alan bir futbol kulübü. Güncel kadro: Güncelleme: 17
Kaynak: Újpest FC
Kaynak: Újpest FC
Ülke Alan Kodu, Genel Alan Kodu (gTLD) ve Altyapı Alan Kodu (iTLD) ile birlikte kullanılan 3 çeşit en üst düzey alan uzantılarından
Kaynak: İnternet Ülke Alan Kodu
Kaynak: İnternet Ülke Alan Kodu
Yargıtay, bazı ülkelerin yargı sistemlerine bulunan en üst düzey mahkemedir. Bu tür yargı sistemlerine son inceleme mercii Yargıtay'dır.
Kaynak: Yargıtay
Kaynak: Yargıtay
Romalı konsül , Antik Roma medeniyetinin cumhuriyet ile yönetildiği dönemdeki en üst düzey yöneticileri ifade eder. - Bu unvan aynı
Kaynak: Konsül
Kaynak: Konsül
Belçika Birinci Ligi ya da Jupiler Lig, Belçika 'nin en üst düzey futbol ligidir. Ligin sponsoru, lige adını veren Jupiler marka biranın
Kaynak: Belçika Birinci Ligi
Kaynak: Belçika Birinci Ligi
Apollon Limassol , Kıbrıs Cumhuriyeti 'nin en üst düzey futbol ligi olan Kıbrıs Cumhuriyeti Birinci Ligi 'nde yer alan bir futbol kulübü
Kaynak: Apollon Limassol
Kaynak: Apollon Limassol
Major League Soccer, Amerikan ve Kanada futbol liglerinin en üst düzey ligidir. Ligde 19 takım mücadele eder. Bu takımların 16'sı
Kaynak: Major League Soccer
Kaynak: Major League Soccer
Özerk topluluklar, İspanya Anayasası 'na göre kurulmuş, İspanya Krallığı n üst-düzey siyasî bölünmesidir. Anayasa'nın ikinci maddesi, "
Kaynak: İspanya'daki özerk topluluklar
Kaynak: İspanya'daki özerk topluluklar
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
