eğilim anlamı İng. inclination Osm.temayül Lat.inclinatio Alm. Neigung Fr. inclination
Bir nesneye, bir varlığa karşı duyulan duyguların belirlediği tutum; duyguların etkisiyle belli bir ereğe girişme isteği. // Ahlâk felsefesinde Kant "eğilim ahlâkı"nın karşısına kendi "ödev ahlâkı"nı koyar. Oysa, örneğin Schiller ödev ve eğilimin uyumunu ülkü olarak görür.

eğilim anlamı İng. inclination Alm.Neigung Fr. inclinaison
Eğilim gösteren hareket.

eğilim anlamı İng. trend Osm. trend Alm. Trend
(Zaman dizileri) Zaman dizisi gibi sıralı bir dizinin, salınım ve rasgele bileşenlerle uzun dönemde gösterdiği artma-azalma devinimi.

eğilim anlamı Osm. temayül, meyil Fr. tendance
Yazarın herhangi bir görüş ve düşünceye yatkınlığı.

eğilim anlamı İng. tendency Osm. temayül
Bireyin belli bir görüş, kanı, tutum ve davranışa olan yatkınlığı; yetenek ve beceri kazandıran bir ilgi alanına olan yakınlığı.

eğilim anlamı İng. trend
Bir tesadüfi değişkene ait değerlerin, belli bir zaman döneminde oluşan bir yöndeki hareketi.

eğilim anlamı
is. 1. Bir şeyi sevmeye, istemeye veya yapmaya içten yönelme, meyil, temayül, tandans: "İnsanoğlunun, yaradılıştan medeniliğe eğilimi vardır." -N. Ataç. 2. Para piyasalarında zamanla oluşan değişim, alım satım işlemleriyle ilgili iniş çıkış seyri.

eğilim anlamı
isim
1) trend
2) tendency
3) disposition
4) inclination
5) bias
6) propensity
7) leaning
8) predisposition
9) aptitude
10) affection
11) bent
12) proclivity
13) current
14) tide
15) penchant
16) drift
17) slant
18) sense
19) notion
20) pulse
21) liability
22) proneness
23) ply
24) tenor
25) tilt
26) turn
27) twist
28) obliquity
29) squint
30) gravitation
31) device
32) relish
33) set