emir ne demek?
- 7 sözlük, 18 sonuç.
BSTS / Gramer Terimleri Sözlüğü
BSTS / İktisat Terimleri Sözlüğü
emir anlamı İng. order
borsada menkul değer alıp satmak amacıyla aracılara yazılı ya da sözlü biçimde yapılan bildirim.
Divanü Lügati't-Türk
emir anlamı
(Oğuz) kırağı, sis
emir anlamı
kırağı sis
emir anlamı
sis, kırağı
emir anlamı
aydınlıkla karanlığın birbirine karışması
emir anlamı
aydınlıkla karanlığın birbirine karışması, alaca karanlık
Güncel Türkçe Sözlük
emir, -mri anlamı
(I) is. 1. Buyruk, komut, talimat, ferman. 2. İstek: "İkide birde dönüp benden bir emrim olup olmadığını soruyordu." -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. bit. b. Orta Anadolu'da şarap yapımı için üretilen, orta kalın kabuklu, beyaz renkli, kısa ve karışık budanan bir tür üzüm.
emir anlamı
(II) is. (emi:r) Araplarda ve daha başka Müslüman ülkelerde bir kavim, şehir veya ülkenin başı.
Kişi Adları Sözlüğü
Emir anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. Buyruk, komut. 2. Bir kavim, aşiret veya ülkenin başı. 3. Prens, şehzade.
Türkçe - İngilizce
emir anlamı
isim
1) order
2) emir
3) command
4) amir
5) commandment
6) imperative
7) decree
8) mandate
9) direction
10) word
11) charge
12) dictate
13) dictation
14) behest
15) disposition
16) fiat
17) prescription
18) bidding
19) precept
20) disposal
21) ukase
22) word of command
23) ameer
sıfat
1) imperative
2) imperatival
3) jussive
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
emir anlamıGökkuşağı.
Sücüllü *Yalvaç -Isparta
Pazaravdan *Bucak -Burdur
Alacalar *Kırkağaç -Manisa
Terkeşan -Yozgat
Beydili *Nallıhan -Ankara
Genek *Yatağan -Muğla
emir anlamıAraba ya da kağnı tekerinin ortasından geçen silindir şeklindeki demir parçası.
Çiftlik *Dinar -Afyon
-Burdur
emir anlamıSiyahımtrak yeşil, neftî.
*Bor -Niğde
emir anlamı
1. Kalaysız kaptaki yağ, yoğurt gibi şeylerin yeşil küfü. 2. Sirkenin bozulmuşu: Turşu küpünün yanına abdestsiz varma, emir olur.
emir anlamıSiyah haşhaş.
Bağıllı, Balcı *Şarkikaraağaç -Isparta
emir anlamı
(< Ar. emr) emir
emir anlamıEmir, buyruk
Artvin Yusufeli Uşhum köyü
emir eş anlamlısı
buyruk is. 1. Belirli bir davranışta bulunmaya zorlayıcı söz, emir, ferman. 2. Egemenlik:
Birinin buyruğunda yaşamak. ferman is. (ferma:nı) 1. Buyruk, emir. 2.
tar. Osmanlı Devleti'nde padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık:
"Bizde Tanzimat fermanı henüz okunmamıştır." -N. Cumalı.
istek is. 1. Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk:
"Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu." -Ç. Altan. 2. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep:
Bu adamın istekleri bitmiyor. 3.
db. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi:
Göreyim, göresin, göre. 4.
ruh b. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu.
komut is. Askerlere, izcilere, öğrencilere beden eğitimi çalışmalarında veya bir tören sırasında bir durumdan başka bir duruma geçmeleri için verilen buyruk, emir.
talimat is. (ta:lima:tı) 1. Yönerge:
"Demir Bey'den beklenilen talimat gelmişti." -R. H. Karay. 2.
ask. Görevin gerektirdiği türlü hizmetlerin başarıyla yürütülmesi için kumandanlık, başkanlık veya daire başkanları tarafından verilen, o hizmetle ilgili sorumluluk, düzen ve ilkeleri içine alan buyruklar.
"emir" için örnek kullanımlar
Açılay,
Emir ve Deniz, Çağatay'ın yazdığı tiyatro oyununda oynarlar.
Açılay, the Emir and the sea, Çağatay play the game of his theater.
Kaynak: gazetea24.comFahriye ise Şah Sultan'dan haremde birini öldürmek üzere
emir almıştır.
Fahriye one of the harem of the Sultan Shah was ordered to kill.
Kaynak: e-haberajansi.comİtirafa göre baba Yaşar Çimen oğulları Seven, Savaş ve İzzet'e
emir verdi.
Seven sons of the father Yasar Lawn confession, War and İzzet ordered.
Kaynak: haber.gazetevatan.comEmir ' in yanında son derece hoş ve güzel bir kız vardır.
Emir 's next to a beautiful girl and has an extremely pleasant.
Kaynak: beyazgazete.com