buyurmak (-i, -e) 1. Bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını kesin olarak söylemek, emretmek:
"Ahlak sadece kötülük etmekten çekinmek değildir, başkalarının edecekleri kötülükleri de önlemeye çalışmayı buyurur." -N. Ataç. 2. Söylemek, demek, düşüncesini bildirmek:
Bir şey mi buyurdunuz? "Çok doğru buyuruyorsunuz." -F. R. Atay. 3.
(-e) Gelmek, gitmek, geçmek, girmek:
"Salona buyurmaz mısınız?" -M. C. Kuntay. 4.
(-i) Almak:
"Buyurunuz kahvenizi!" -M. E. Yurdakul. 5.
(yar) Etmek, eylemek:
"Size karşı derin hürmeti vardı, lütuf buyurur sorarsanız yalnızlığını hissetmez." -R. H. Karay.