Kendi rüzgar türbininizi yapmak için doğal olarak birkaç
alet gerekli.
Natural to make your own wind turbine a few tools required.
Kaynak: yesilgazete.orgTel Egzersiz merdivenimiz daha çok omuz hastalarında kullanacağımız bir
alet.
Exercise stairs with wire that is used in patients with more tools shoulders.
Kaynak: haber3.comHer türlü
alet edevatı kullanırım, her şeyi tamir ederim.
All kinds of the tools I use, I'll fix everything.
Kaynak: hurriyet.com.trBiliyorsunuz bir Marmara deniz tabanına da 5 tane
alet koyduk.
You know, the 5-tools we put the base of the Marmara Sea.
Kaynak: haber3.comAlet (
âlet), bir işi yapmayı kolaylaştıran her türlü eşyadır. Bir çekiç ya da bir otomobil
alet sayılabilir. insan ların
aletKaynak: Alet Satır, et ve kemiği parçalamak için çok eski çağlardan beri kullanılan baltaya benzeyen ağır, geniş ve kesici
alet. Günümüzde genellikle
Kaynak: Satır (alet)Demir Çağı, genel olarak Bronz Çağı'ndan sonra gelen, demirin çeşitli
alet ve silah yapımında esas malzeme olarak kullanıldığı bir
Kaynak: Demir ÇağıRadyo, elektromanyetik radyo dalgaları ndaki ses modülasyonunu önce elektronik ortama sonra da ses e çeviren elektronik
alet.
Kaynak: RadyoTunç Çağı veya Bronz Çağı, antik Avrupa , Asya ve Ortadoğu halklarının hammadde ve
alet kültürlerindeki üçüncü evre. Bölgeden bölgeye
Kaynak: Tunç ÇağıOrgan, biyoloji de belirli bir görevi veya görevler bütününü yapan doku grubudur. Latince organum ("
alet, araç") sözcüğünden türemiştir.
Kaynak: OrganElektik üreteci ya da kısaca üreteç, mekanik enerji yi elektrik enerjisi ne çeviren
alet. Mekanik enerjinin kaynağı buhar makinesi , su ,
Kaynak: Elektrik üreteciDamga (Eski Türkçe; tamga) - bir şeyin üzerine bir işaret basmaya yarayan
alet, mühür demektir. Ayrıca herhangi bir şeyin üzerine bu
Kaynak: Damga (işaret)VOR (VHF Omni-directional Radio Range);
alet uçuşu nda yaygın olarak kullanılan bir radyo seyrüsefer yardımcısı . Bir yer istasyonu ile
Kaynak: VOR