Belki de 
esaret havasını dağıtmak için sızdırıldı bu konuşmalar.
Perhaps this conversation was leaked to distribute the air in captivity.
Kaynak: haber10.comErkeği esir olan bir halkın kadını elbette çifte 
esaret yaşamaktadır.
Of course, a double captivity captive woman living in a man of the people.
Kaynak: haberdiyarbakir.comEsaret dolu günler geçirecek olan Banu için bu işkence artık sona erecektir.
Banu who spend their days full of bondage will end this torture anymore.
Kaynak: stargundem.com Dört günlük 
esaret bitti: Yolcular gemide böyle konakladı.
Over a four-day slavery: that passengers stay on board.
Kaynak: turizmguncel.comyıllar süren 
esaret dönemi boyunca salgın hastalıklar, ağır çalışma ve 
esaret şartları altında şehit düşen 1500 kadar Türk askerinin
Kaynak: Myanmar, Thayet Myo Türk ŞehitliğiBilinen son yabani gelincikler, 1980'lerde 
esaret altına alınmıştır ve doğal yaşam alanlarına geri salınmaışlardır.  Şimdi doğada da
Kaynak: Kara ayaklı gelincik"Açık Deniz" ve "
Esaret" isimli şarkılar albümde iki farklı versiyonla yer almıştır.  İkinci versiyonlar "(K)açık Deniz" ve "(C)
esaret"
Kaynak: VaveylaKaplanlar 
esaret altında iyi ürerler. ABD 'deki 
esaret altındaki nüfus dünyadaki vahşi kaplan nüfusu ile rekabet edebilir. Vahşi doğada
Kaynak: KaplanŞeyh Şamil, bir ay kadar sarayda misafir edildikten sonra, saygın tutsak olarak 
esaret yıllarını geçireceği Kaluga 'ya gönderildi.
Kaynak: Şeyh Şamillere esir düşmesi, zorlu 
esaret koşulları altında sergilediği azim ve dayanıklılık sınavı ile özgürlüğüne kavuşma çabaları anlatılmaktadır.
Kaynak: Ölüm Tarlaları (film)Mürettebat ülkeleri kurtulmaları için fidye ödemeyi kabul edene kadar 
esaret altında tutuluyordu.  Eğer fidye ödenmezse, köle olarak
Kaynak: Birinci Berberi SavaşıWillenbrock 
esaret altındaki bir yıldan sonra Mayıs 1946 yılında Almanya'ya döndü ve Ren Nehri'ne gemi kurtarma işine girdi.
Kaynak: Heinrich Lehmann-Willenbrock