esassız anlamı sf. 1. Sağlam bir temele dayanmayan, köksüz, asılsız: Esassız bir iş. 2. Doğru olmayan, yalan: "Bazen bir toplum, olduğu gibi esassız, çok abartılmış, yanlış rivayetlere kapılıp gidiyordu." -B. Felek.
Türkçe - İngilizce
esassız anlamı Baseless
esassız eş anlamlısı
asılsız sf. 1. Doğru olmayan, temelsiz, köksüz, dayanaksız, yalan (haber). 2. Uydurma.
yalan is. 1. Doğru olmayan, gerçeğe uymayan söz, kıtır: "Yalanı en güzel kullanmış olanlar eski Şarklılardır." -A. Haşim. 2. sf. Uydurma.
"esassız" için örnek kullanımlar
İlimsiz şiir esası (temel) yok duvar gibi olur ve esassız duvar gayette biitibar olur.- Fuzûlî Tanzimat Dönemi: Tanzimat Edebiyatı Kaynak:Türk edebiyatında şiir
İlimsiz şiir esası (temel) yok duvar gibi olur ve esassız duvar gayette biitibar olur. | Fuzûlî Milli edebiyat akımı ve konuşma diline, Kaynak:Türk edebiyatı