etiket anlamı Fr.étiquette
1. Bir malın tür, miktar, fiyat vb. nitelikleri veya kitap, defter vb. şeylerin kime ait olduğunu belirtmek, belli etmek için üzerlerine konulan küçük kâğıt: § "
Malın iyisini kötüsünden tefrik edemezsin… Etikete fazla kapılırsın..." -
Reşat Nuri Güntekin, Tanrı Misafiri, 24. § "
Dahası, etek ucuna yapışmış minik bir etiket."
-Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 150. § "
... fakat aynı biçimde ve üstüne aynı etiket yapıştırılmış şişeler." -Peyami Safa, Eğitim-Gençlik-Üniversite, 52. §
"Çeşitli malların üzerinde aynı etiketi görüyoruz." -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 59. §
"etiket: Emvalin nevini, satanların ismini, ikametgâhını vs.yi havi olarak eşya üzerine vaz ve ilsak edilen küçük varaka. Teşrifat, merasim." -Ali Seydi, Lugât-i Ecnebiye. 2. Kimlik: § "
Artık yavaş yavaş Parnassien'lerin kimler olduğunu, klasik etiketinin ne mana ifade ettiğini biliyordu." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 156. §
"… Sağ ve sol etiketlerini taşıyanlar gerçekte bir kumaşın tersi ve yüzü gibidirler,…" -Attila İlhan, Batının Deli Gömleği, 83. 3. Toplum içindeki davranışlarda izlenecek yol, teşrifat: § "
Bir düğün gecesinde bu kadar etiket doğru değil." -Reşat Nuri Güntekin, Eski Hastalık, 112. § "
Adı ister adet, ister moda olsun, ister adap, ister etiket namı verilsin, ister itikat, ister içtihat denilsin …" -Ziya Gökalp, Türkleşmek, İslamlaşmak, Muasırlaşmak, 21. § "
Bilakis, komünizm aleyhtarlarına yobazlık, softalık, gericilik, bunaklık etiketlerini yapıştırır." -Peyami Safa, Din, İnkılap, İrtica, 184. 4. Yafta: § "
Ve böylece anlardın ki "Kemalizm" dedikleri, kuru etiket değildir, diri isabettir!" -Ruşen Eşref Ünaydın, Hatıralar C. IV, 70.