Bunda da sürükleyici
etken tabii ki başkanların performansı olacak.
In this, the driving factor is, of course, the presidents performance.
Kaynak: kentgazetesi.comFatma'nın hiçbir şeyin üzerinde fazla durmaması da önemli bir
etken.
On nothing more than an important factor is the continuance of her paintings.
Kaynak: blog.milliyet.com.trTek
etken dip akıntılarıdır ki, onlarda bilinir ve nispeten yavaştır.
One factor that bottom currents, they are known and relatively slow.
Kaynak: blog.milliyet.com.trBu da bu faaliyetlerin soruşturulmasını güçleştiren bir
etken.
This is a factor that complicates the investigation of these activities.
Kaynak: amerikaninsesi.comTifüs, Riketsiya bakteri lerinin
etken olduğu bulaşıcı hastalıktır. Neden olan
etken bakteriler hücre içinde yaşama özelliği
Kaynak: Tifüsolup, özellikle evren de yaşamın ortaya çıkmasını ve evrimini sağlayan jeokimya sal ve biyokimya sal
etken ve süreçleri konu alır; bir
Kaynak: AstrobiyolojiParasetamol (asetaminofen), ağrı kesici ve ateş düşürücü etkiye sahip bir ilaç
etken maddesidir. Parasetamol ağızdan alındığında
Kaynak: ParasetamolAsıl
etken maddesi mirtazapin olup 30 mg tablet olarak piyasadadır. Solusyon formu da mevcuttur. Mirtazapin
etken maddeli bir diğer ürün
Kaynak: MirtazapinDiazepam Diapam, Diazem gibi ticari isimlerle pazarlanan benzodiazepin türevi bir ilaç
etken maddesidir.Anksiyolitik , antikonvülsan ,
Kaynak: DiazepamFenobarbital, Luminal olarak da adlandırılan bir barbitürat tır. Barbitürik asit türevi bir hipnotik ilaç
etken maddesidir.
Kaynak: FenobarbitalKöşe yansıtıcılar, özellikle, çok küçük
etken yansıtma yüzeyine sahip nesnelerden kuvvetli bir radar yansıması elde etmek için kullanılır
Kaynak: Köşe yansıtıcılarKristal taşı 'Swarovski' olarak tanımamızda ki en büyük
etken olan bu markanın en önemli özelliği, küçük kristalleri mükemmel bir şekilde
Kaynak: SwarovskiLejyoner hastalığı, Legionella pneumophila adlı bakteri nin
etken olduğu hastalık. Akciğer lere yerleşip zatürre ye yol açar.
Kaynak: Lejyoner hastalığıAyrıca çocuğun dünyaya gelmesine
etken olan kişi anlamına da gelmektedir (Biyolojik baba). Ayrıca şu anlamlara da gelebilir:
Kaynak: Baba (anlam ayrımı)Genellikle çocuk yaşta görülen, A Grubu Beta hemolitik Streptokok ların
etken olduğu farenjit tablosundan 7-10 gün sonra ortaya çıkan,
Kaynak: Akut Romatizmal AteşÜst-belirlenme, gözlemlenen tek bir etkinin birçok
etken, ki bunlardan bir tanesi dahi bu etkinin sağlanmasında yeterli olabilecekken,
Kaynak: Üst-belirlenmeMetot etüdü, daha kolay ve daha
etken yöntemlerin geliştirilmesi, uygulanması ve maliyetlerin düşürülmesi amacıyla, bir işin yapılışındaki
Kaynak: Metot EtüdüTropheryma whipplei ya da Tropheryma whippelii Whipple hastalığı 'na neden olan
etken bakteridir Kültürde üretilmesi zordur ve uzun sürer.
Kaynak: Tropheryma whippleiPareto ilkesi (80-20 kuralı, önemli azın yasası ve
etken seyrekliliği ilkesi olarak da bilinir) der ki, çoğu olay için, etkilerin kabaca %
Kaynak: Pareto İlkesiSuyun
etken olduğu jeotermal rezervuarlardan çok yüksek miktarlarda sıcak su üretimi yapılır. Üretilen sıcak suyun bir kısmı sıcak su
Kaynak: Reenjeksiyon