Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

fakir ne demek?

 - 4 sözlük, 5 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

fakir anlamı
sf. 1. Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı: "En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir." -F. R. Atay. 2. Olması gerekenden az: "Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem." -M. Yesari. 3. is. Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş. 4. mec. Zavallı, kimsesiz: "Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler." -H. Taner. 5. is. mec. ve esk. Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san: "Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım." -Şemsettin Sami.

İngilizce - Türkçe

fakir anlamı
isim
1) fakir
2) Hint fakiri
3) derviş
4) dolandırıcı
5) sahtekâr
6) numaracı

Kişi Adları Sözlüğü

Fakir anlamı Köken: Ar.
Cinsiyet: Erkek
1. Yoksul. 2. Zavallı, garip. 3. Derviş.

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

fakir anlamı
(< Ar. fakîr) fakir
fakir anlamı
Yoksul, fakir. bakınız» fakkir // fakir fukara: fakir olanlar, geçimi sıkıntı içindeki kesim

fakir eş anlamlısı

fukara
sf. (fukara:) 1. Yoksul, fakir: "Biriktirdiği bütün parasını sadaka olarak fukaraya verir." -Y. K. Beyatlı. 2. is. Derviş: Bir Bektaşi fukarası. 3. mec. Zavallı: "Bu karışık ve çok fukara bir kumpanyaydı." -H. E. Adıvar.
kimsesiz
sf. 1. Annesi babası, yakını, koruyucusu olmayan (kimse), sahipsiz: "Ocağın kimsesiz çocukları okuttuğunu da biliyordum." -F. R. Atay. 2. Boş, ıssız, içinde kimse bulunmayan: "Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında / Yürüyorum arkama bakmadan yürüyorum." -N. F. Kısakürek. 3. zf. Kimsesi olmadan.
yoksul
sf. 1. Geçinmekte çok sıkıntı çeken (kimse, toplum, ülke), yoksuz, fakir, fukara, zengin, varsıl karşıtı: "O kadar yoksulmuş ki rüyasında bile eline para değmemiş." -E. Şafak. 2. mec. İstenilen nitelikte ve özellikte olmayan, yetersiz: "Yazılarını okudum, sözlerini dinledim, bilgice onu biraz yoksul buldum." -M. Ş. Esendal.
zavallı
sf. (za'vallı) 1. Acınacak kadar kötü durumda bulunan: "Zavallı hekim kendisine zorla yutturulan afyonların tesiriyle yığıldığı yerden bir daha kalkamadı." -N. F. Kısakürek. 2. mec. Gücü bir şeye yetmeyen, âciz: "Bunu idrak etmekten o kadar zavallı ve biçareydi ki." -A. H. Tanpınar.

fakir zıt anlamlısı

zengin
sf. 1. Parası, malı çok olan, varlıklı, fakir, yoksul karşıtı: "Şık, zengin, keyfi yerinde, yazı Avrupa'da ve kışı Beyrut'ta geçiren Suriyelilerden biri idi." -F. R. Atay. 2. Yararlı veya kendisinden beklenilen, istenilen nitelikleri çok olan: Zengin bir dil. Zengin bir kitaplık. Zengin bir anlatım. 3. Verimli: Zengin bir doğa. 4. Gösterişli: Zengin bir giysi.

"fakir" için örnek kullanımlar

Onlar fakir fukaranın çocuğu onlar evlerine gönderdik tabii ki.
They are, of course, the poor boy they sent to their homes.
Kaynak: haberdiyarbakir.com
Aile o kadar fakir ki bozuk camlarını bile tamir ettiremiyorlar.
Even if the family so poor that we repair broken windows ettiremiyorlar.
Kaynak: gundem.bugun.com.tr
İkimiz de fakir olmasa da ekonomik imkanları kısıtlı ailelerden geliyorduk.
We both came from families with limited economic resources, but not the poor.
Kaynak: blog.milliyet.com.tr
Bakanlıktan itiraf: Yüzde 93 fakir A Bakanlıktan itiraf: Yüzde 93 fakir.
Ministry admitted: 93 percent admit to poor A Ministry: 93 percent poor.
Kaynak: birgun.net
Fakir Bir Kız Sevdim, baş rollerini Cüneyt Arkın ve Gönül Yazar 'ın oynadığı 1966 yapımı Türk filmidir. milyoner bir genç ile fakir bir
Kaynak: Fakir Bir Kız Sevdim
Özellikle fakir ve geri kalmış Appalachia bölgesinde yaşayan İrlanda ve İskoçya kökenli insanlar tarafından çalınır. Müzikte İrlanda
Kaynak: Bluegrass
Filmin konusu,fakir bir aile babasının,Almanya'ya işçi olarak gidişinin sudan bahanelerle önlenmesi üzerine bir cinayeti suçsuz olduğu
Kaynak: Baba (film, 1971)

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.