yanlış is. 1. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymama durumu, yanılgı, hata:
"Sen hayatımdaki bir yanlışmışsın, keşke seni hiç tanımasaydım." -N. Eray. 2.
sf. Bir kurala, bir ilkeye, bir gerçeğe uymayan, aykırı olan, hatalı:
"Yanlış ve mantıksız hareketim bu suretle cezalanmalı." -A. Gündüz. 3.
zf. Hatalı bir biçimde:
"Evime gitmek için, yanlış söyledim, gitmemek için vapurun kaçmasını bekliyordum." -S. F. Abasıyanık. 4.
sf. fel. Biçimsel düşünme yasalarına uymayan, düşünülen şeyle uyuşmayan.