Sahnenin ortasında, en heybetlisinden, iri bir
fanus.
Middle of the scene, the heybetlisinden, a large vase.
Kaynak: haberturk.comNe çocuklar bu dünyanın ötesinde başka bir yerde yaşıyorlar, ne de cam bir
fanus içerisinde.
What are you guys live in another place beyond this world, nor in a glass vase.
Kaynak: bursadabugun.comSony, xperia z 'nin için yaptığı tanıtımda
fanus içine telefonu koydular ve telefona hiç bir şey olmuyor.
Sony xperia z 'for his promotion of the vase and put the phone into the phone, nothing happens.
Kaynak: habercity.netAlışveriş merkezinin inşaat çalışmaları, tarihi eserler cam
fanus içersinde korunup sergilenme koşulu ile devam edecek.
Construction of a shopping center, historical artifacts preserved in the glass vase will continue with the condition of being exhibited.
Kaynak: radikal.com.trRadyometre havadan etkilenmeyen
fanus içine konulmuş, serbestçe dönebilen 4 kanatlı bir çarktır. Ortamdaki, ışık şiddetini ölçer.
Kaynak: RadyometreFanus Tipi Salmastra:Vana sıcak serviste kullanılıyorsa dolgu arasına içinden soğutma akışkanı geçen bir
fanus yerleştirebiliriz.
Kaynak: Salmastra Kural'ın Türk mimarlık kültürüne kuşkusuz en büyük katkısı yabancı bir mimarın ' cam bir
fanus içerisinde saklanması gereken eser ' olarak
Kaynak: Macit Rüştü KuralKorkutucu bir görüntüsü olan mumya cam bir
fanus içinde sergileniyor. Kaynakça : Kategori:Helenistik heykel sanatı Kategori:Sayda lahitleri
Kaynak: Tabnit LahdiHikayedeki Diğer Karakterler : Bir
fanus içindeki bir kafadan ibarettir. Kriegaffe adlı metal donanımlı, konuşan gorilleri vardır.
Kaynak: Hellboy (çizgi roman)