Fedakârca boyun eğen için, çekici olan hep kendini haklı gören kişi!
Altruistic subservient to people who are attracted to all self-righteousness!
Kaynak: euractiv.com.tr Çalışan kadınlar özellikle
fedakârca iş yaptıklarını düşünüyorum.
Self-sacrifice, I think they do work, especially working women.
Kaynak: haber3.comDaha iyi hizmet sunmak için hekimlerimiz ve çalışanlarımız
fedakârca çalışıyor.
Trying to self-sacrifice in order to provide better service to physicians and employees.
Kaynak: haber3.comKadrolarının iyi niyetli ve
fedakârca görev yapıyor olmaları her şeye rağmentakdire şayandır.
Managers are on duty in good faith and self-sacrifice, to be worthy of rağmentakdire everything.
Kaynak: mersinim.netAna ve babasının bile oğullarına veremedikleri canı hiç düşünmeden bir tek karısının vermesi destanlarda var olan en yüce ve
fedakârcaKaynak: Deli DumrulHer varlık kendi yolunu seçmekte özgürdür; bunu ister dua yla, ister inziva yla, ister meditasyon la yapar, isterse
fedakârca davranışlarla
Kaynak: HinduizmGerek hükümetten gerekse hükümet dışından bana
fedakârca destek veren herkese teşekkür ederim. Mağlup Thatcher, Avam Kamarası'nda hükümetine
Kaynak: Margaret Thatcher