Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

fırsatçı ne demek?

- 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

fırsatçı anlamı
is. 1. Fırsatları iyi değerlendiren, fırsat kollayan kimse. 2. Duruma göre davranan, içinde bulunduğu şartları değerlendirmeyi bilen kimse, oportünist.

Türkçe - İngilizce

fırsatçı anlamı
isim
1) opportunist
2) timeserver
3) pusher
4) temporizer
5) profiteer
sıfat
1) temporizing
2) timeserving

fırsatçı eş anlamlısı

oportünist
is. Fırsatçı.

"fırsatçı" için örnek kullanımlar

İncelemelerde çıkan bir diğer sorun da fırsatçı yönetimler oldu.

Another problem is that the government investigation was opportunistic.

Kaynak: sabah.com.tr

Proje yürürken fırsatçı yaklaşımlarla karşılaştık bu da bizi üzdü.

The project ran into while walking opportunistic approaches that upset us.

Kaynak: haber3.com

Ona zavallı bir fırsatçı olduğunu söyleyeceğim.

I'll tell the poor to be an opportunist.

Kaynak: haberturk.com

Sürece fırsatçı gözüyle bakmadan olacak.

Unless you will be looking through the eyes of opportunistic.

Kaynak: haber7.com

Carpetbagger , Amerikan İç Savaşı'ndan sonra Güney eyaletlerine gelen fırsatçı beyaz Kuzeyliler için kullanılan aşağılayıcı terimdir.
Kaynak: Carpetbaggers (anlam ayrımı)

Jaguar genel olarak yalnız dolaşan, avını izleyip pusuya düşüren bir avcı dır ve avını seçerken fırsatçı davranır. Aynı zamanda ekosistem
Kaynak: Jaguar

kişiliğinde, ileride ortaya çıkacak ve aristokrasi nin yerini alacak olan fırsatçı bir yeni sınıfın, yani burjuvazi nin haberini vermektedir.
Kaynak: Barry Lyndon

Birkaç üyesi fırsatçı patojendir, örneğin Pseudomonas , Moraxella , ve Acinetobacter türleri zatürre ye yol açar. Referanslar
Kaynak: Pseudomonadales

Bağışıklığı eksik olan bir kişi özellikle fırsatçı enfeksiyonlardan daha kolay etkilenebilir, buna ek olarak herkesi etkileyen normal
Kaynak: Bağışıklık yetmezliği

Çok fırsatçı kuşlar olup martı ve penguenlerin yavru ve yumurtaları ile leşlerle beslenirler. Türler : Kuzey karakarası (Caracara cheriway
Kaynak: Caracara

Orada işgüzar, cimri, fırsatçı ve sevimsiz diğer teyze Mrs. Norris; içten içe sevecen, ama uzaktan korkutucu enişte Mr. Bertram; ailenin
Kaynak: Mansfield Park

Bir fırsatçı patojendir ve insan enfeksiyonu, kistik fibrozis ve kronik granulomatous hastalığı olan hastalarda ortaktır ve çoğunlukla
Kaynak: Burkholderia cenocepacia

Bu filmin merkezinde de, öncekilerde olduğu gibi çevresindeki fırsatçı erkeklerden intikam alan ve bunu yaparken de suç işleyen bir kadın
Kaynak: Genç ve Güzel

zayıflaması ile birlikte giden ilgili hastalıklar veya durumlarda fırsatçı enfeksiyona yol açan bu tarz mantar hastalıkları daha sık görünür.
Kaynak: Atlet ayağı

Bu insan yapımı balık habitatları nda fırsatçı yırtıcılar da görünmeye başlar, arada başlarını çıkarıp avlarını bekleyen diğer balıklar da
Kaynak: Yapay resif

Bu tür fırsatçı bir türdür, şöyle ki tohumlarını etrafa yayan bitki hakimiyetini daha yayabilmek için baskın ağaç türlerini yok eden doğal
Kaynak: Asimina tetramera

Prensin fırsatçı yeğeni Tancredi (Alain Delon) ise daha aceleci davranarak Garibaldi'nin ordusuna subay olarak katılır. Palermo 'daki bir
Kaynak: Leopar (film)

karakterli Jean Gabin ise eski imajının tersine alaycı, sinsi, fırsatçı ama zaman zaman da komik olabilen anarşist bir ressamı oynamaktadır.
Kaynak: Paris Yolculuğu

İnsanları sokan ve Leishmania türlerini bulaştıran tatarcık türleri antropofilik olmaktan daha çok fırsatçı olarak kabul edilirler.
Kaynak: Tatarcık (sinek)

Özel şartlar altında, komensal streptokoklar hastalık yapan ve konakçıya zarar veren fırsatçı patojenlere dönüşebilir. Ağızdaki
Kaynak: Streptococcus mutans

Yakın Kelimeler

Google Reklamları

(Tahmin etmek için bir harf girin)