BSTS / Gösterim Sanatları Terimleri Sözlüğü
galeri anlamı İng. 2. upper circle, second balcony Osm. ikinci balkon Alm.2. zweiter Rang, oberer Rang Fr. 2. galerie
1 - Roma tiyatrosunda yüksek ve uzun takma saç. 2. Tiyatro yapılarında ikinci asma kat.
Güncel Türkçe Sözlük
galeri anlamı
is. 1. Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit: "Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik." -R. E. Ünaydın. 2. Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon: "Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi." -S. Ayverdi. 3. Maden ocaklarında açılan yer altı yolu. 4. Otomobil alınıp satılan yer.
Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
galeri anlamı Fr.galerie
1. Bir yapının birçok bölümlerini aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit: § "Orta katta durmuş, aşağıdaki galerilere bakıyorum." -Adalet Ağaoğlu, Gece Hayatım, 115. § "… Beyoğlu sinemalarında, birinin galerisinden inip sokağa çıkarken…" -Nazım Hikmet Ran, Kan Konuşmaz, 225. § "… uzun bir galeri, ortasında…" -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 46. 2. Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon: § "Mesela bir millete resim galerisi,..." -Peyami Safa, 20. Asır Avrupa ve Biz, 109. § "Güzelleşme ürünlerini sergileyen dükkân vitrinlerinin ya da bir resim galerisinin önünde at pisliğine rastlamasında doğal sayılmalıdır" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 61. § "Yazılarıyla bütün bir ruh ve sanat galerisi vücuda getiren Fikret, ağaçları, denizleri, çiçekleri resmeden Fikret'tir." -Ruşen Eşref Ünaydın, C. IV, 15. § "Anuşka galeriyle bir müşteri bulmuş." -Adalet Ağaoğlu, Üç Beş Kişi, 215. § "Roma'daki tecellisini bir galeri dolusu heykel üzerinde tecelli ettirmişse..." -Necip Fazıl Kısakürek, İhtilal, 59. § "Turgut Fransız Konsolosluğu Resim Galerisi'nden çıkınca, saatine baktı." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 74. 3. Maden ocaklarında açılan yer altı yolu. 4. Otomobil alınıp satılan yer.