Hayırseverlerden biraz daha
gayret ve katkı bekliyoruz'' diye konuştu.
Expect a little more effort and contribution to charitable'' he said.
Kaynak: haberdar.comYerel yönetimler olarak üzerimize düşenleri yapmaya
gayret ediyoruz.
Local governments are trying to do our part as.
Kaynak: haber3.comVe sonuçları en çabuk ve doğru bir şekilde aktarmaya
gayret ediyoruz.
And the consequences are trying to convey the quickest and most accurate way.
Kaynak: habergazete.comSizden ve başında bulunduğunuz partiden
gayret göstermenizi istiyoruz.
At the beginning you and your party want to show effort.
Kaynak: t24.com.trgüncel olaylar, akımlar, konular ve kişiler hakkında bilgi toplayıp, olabildiğince tarafsız bir şekilde yayımlamaya
gayret gösteren kişidir.
Kaynak: GazeteciParis üniversitesinin kurulmasında Papa, kraldan daha fazla
gayret sarf etmiştir. Buraya Avrupa'nın her tarafından öğrenci gelmekteydi.
Kaynak: Paris ÜniversitesiCehd, "
gayret etme", "bütün gücünü kullanma" mânâsında, cihad ise geleneksel anlamda silah ve savaşları da kapsayan "mücadele" anlamında
Kaynak: CihadOkulun bitirilmesi için büyük
gayret sarfeden Vali Mahmut Celalettin Paşa, bir kitabe hazırlatarak ;“ Celal itmamına vali iken nazmeyledi
Kaynak: Bursa Erkek LisesiÜst yayınının aksine The A.V. Club hiciv içermez ve daha mizahi bir tonda olmaya
gayret eder. Yeni çıkan filmler, kitaplar, çizgi romanlar
Kaynak: The A.V. ClubMiralay (Albay) Hikmet Bey ve Yüzbaşı Süleyman Nutku 'nin büyük
gayret ve çabaları sonucu Tersane-i Amire 'de (Osmanlı Devlet Tersanesi
Kaynak: İstanbul Deniz MüzesiÖğrendiklerini uygulama safhasına koymak için çok
gayret gösterdi. Birçok önemli neticeler ve başarılar elde etti. İbn-i Heysem'in
Kaynak: İbn-i HeysemAmerie'nin annesi kızlarının İngilizce öğrenimlerine de yardımcı olacağını düşünerek, kızlarının Korece öğrenmeleri için büyük
gayret göstermiştir.
Kaynak: Amerie