gayret etmek ne demek?
- 2 sözlük, 2 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
gayret etmek anlamı
emekle çalışmak, çabalamak, uğraşmak: "Geceden hazırladığım poşeti alıp ses çıkarmamaya gayret ederek indim katları." -E. Şafak.
emekle çalışmak, çabalamak, uğraşmak: "Geceden hazırladığım poşeti alıp ses çıkarmamaya gayret ederek indim katları." -E. Şafak.
Türkçe - İngilizce
gayret etmek anlamı
fiil
1) strive
2) endeavor
3) strain
4) make an effort
5) study
6) try
7) go for
8) strain at
9) strain after
10) hump
11) hump oneself
12) take care
13) cultivate
14) jockey for
15) rustle
16) endeavour
fiil
1) strive
2) endeavor
3) strain
4) make an effort
5) study
6) try
7) go for
8) strain at
9) strain after
10) hump
11) hump oneself
12) take care
13) cultivate
14) jockey for
15) rustle
16) endeavour
gayret etmek eş anlamlısı
çabalamak
(nsz) 1. Güç bir durumdan kurtulmaya uğraşmak. 2. Bir işi başarmak için uğraşmak, gayret etmek: "Çalış, didin, çabala; aklını, bilgini ve emeğini ortaya koy, bir şeyler elde et." -T. Buğra.
(nsz) 1. Güç bir durumdan kurtulmaya uğraşmak. 2. Bir işi başarmak için uğraşmak, gayret etmek: "Çalış, didin, çabala; aklını, bilgini ve emeğini ortaya koy, bir şeyler elde et." -T. Buğra.
uğraşmak
(-le) 1. Bir iş üzerinde sürekli çalışmak: "Muhacir kümeleri arasında, ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." -P. Safa. 2. (-e) Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek: "İkisi barbut oynuyor, üçüncüsü, en küçükleri, bir çekirgeye sigara içirmeye uğraşıyordu." -H. Taner. 3. Zamanını bir işe verme durumunda kalmak: "Ee, hadi yürü yahu. Senlen mi uğraşacağız?" -H. Taner. 4. Savaşmak: "Düşmanlarla uğraşmak için sonuna kadar çalışmaya azmettik." -Atatürk. 5. mec. Birine kötü davranmak: "Aman, siz de hep beybabamla uğraşırsınız!" -Ö. Seyfettin.
(-le) 1. Bir iş üzerinde sürekli çalışmak: "Muhacir kümeleri arasında, ekmek dağıtmakla uğraşan yaşlıca bir adama seslendi." -P. Safa. 2. (-e) Bir işi başarmaya çalışmak, iş edinmek: "İkisi barbut oynuyor, üçüncüsü, en küçükleri, bir çekirgeye sigara içirmeye uğraşıyordu." -H. Taner. 3. Zamanını bir işe verme durumunda kalmak: "Ee, hadi yürü yahu. Senlen mi uğraşacağız?" -H. Taner. 4. Savaşmak: "Düşmanlarla uğraşmak için sonuna kadar çalışmaya azmettik." -Atatürk. 5. mec. Birine kötü davranmak: "Aman, siz de hep beybabamla uğraşırsınız!" -Ö. Seyfettin.
"gayret etmek" için örnek kullanımlar
Samimi olmak ve bu milletin kardeşliği için samimane gayret etmek gerekiyor.
To be honest, I and this nation should strive for the brotherhood samimane.
Kaynak: haber.rotahaber.comBiz şuna inanıyoruz, spor centilmenlik, spor iddialı olmak ve gayret etmek azmiyle mümkün oluyor.
We believe this out, sports, sportsmanship, sports Resolved to be ambitious, and it is possible to make an effort.
Kaynak: haber3.comYakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
