Sevdiğiniz işlerle
uğraşmak stresi azaltmanıza yardımcı olacaktır.
Will help reduce the stress of dealing with your favorite jobs.
Kaynak: posta.com.trÇok zaman aldığı için çoğu kimse bu işle
uğraşmak istemiyor.
A lot of time for which most people do not want to deal with it.
Kaynak: haberciniz.bizGayrimenkullerin bakım ve idaresi, jerans işleriyle
uğraşmak, 4.7.
Property, maintenance, and administration, to deal with affairs of jerans, 4.7.
Kaynak: finans.milliyet.com.trÇünkü masrafları düşünüyor ve
uğraşmak da istemiyorlar.
Because I do not want to deal with the costs and think.
Kaynak: medyafaresi.cominsanlar tarafından üretilmiş hava taşıtlarıyla uçmak ya da uçmak için gerekli olan makinaların tasarımıyla veya bakımlarıyla
uğraşmak demektir.
Kaynak: Havacılık1921 yılına kadar de-facto bağımsızlığını kabul ettirmekle ve 1945 yılına kadar uluslararası tanınmayı kazanmakla
uğraşmak zorunda kalmıştır.
Kaynak: Moğolistanzorunda kalışının yanı sıra üvey kardeşi ve aynı zamanda en yakın arkadaşı Dana Wells' in bilinmeyen cinayetiyle de
uğraşmak zorunda kalmıştı.
Kaynak: SoulflyBelli bir iktisadi amaç ile
uğraşmak üzere kurulan, yalnız mal varlıkları ve ortakları ile sorumlu oldukları tüzel kişiliğe sahip ticaret
Kaynak: Limited şirketSaltanata getirildikten sonra ilk olarak güneyde Arap kabileleriyle, doğuda ise Kuşan Yabguluklarıyla
uğraşmak zorunda kalmıştır.
Kaynak: II. Şapurkendi kurduğu şirketlerde işadamlığı yapan Mahçupyan, 1996 yılından itibaren entelektüel işlerle
uğraşmak üzere ticari işlerini tasfiye etti.
Kaynak: Etyen Mahçupyanyılları arasında yaşamış Fransız şair , oyun ve roman yazar ı. Romantizm in temsilcisidir. Edebiyat la
uğraşmak adına subay lıktan ayrıldı.
Kaynak: Alfred de VignySerbest ticaret ile
uğraşmak üzere Kürtçe , İngilizce ve Arapça dillerini bilmektedir. 1991 yılındaki Türkiye Milletvekili genel
Kaynak: Selim Sadaküzere üç kez başbakanlık yaptı. VIII. Edward 'ın tahtı kardeşi VI. George 'a bırakmasıyla sonuçlanan kraliyet kriziyle
uğraşmak zorunda kaldı.
Kaynak: Stanley BaldwinAlt katmanlarda gerçekleşen onlarca farklı işlemin hiçbirisiyle
uğraşmak zorunda kalmaz. Uygulama katmanı için bir diğer örnek HTTP 'dir.
Kaynak: Uygulama tabakasıdesteğiyle siyasi istikrarı sürdüren Moi, 1980'lerin başlarında ekonomik büyüme hızındaki yavaşlamanın yol açtığı sorunlarla
uğraşmak zorunda kaldı.
Kaynak: Daniel arap MoiSonradan, yaşamının sonuna dek edebiyatla
uğraşmak istediğini Joyce'un Sanatçının Bir Genç Adam Olarak Portresi eserini okuması sayesinde
Kaynak: Edna O'BrienBu yüzden de çok fazla anahtar çifti ile
uğraşmak gerekebilir. Sezar ,Vigenere ,DES , 3DES , RC5 , Blowfish , IDEA , SAFER gibi
Kaynak: Gizli anahtarlı şifrelemeEdebiyat la
uğraşmak için avukat lığı bıraktı, Fransız devrimi 'ne ve W. Godwin'in reformcu eserlerine büyük bir hayranlık duydu. Deneme
Kaynak: Charles Brockden Brownisyanla
uğraşmak için gönderilen) doğru olarak tahmin ettiği gibi onun varmasından hemen önce Pacatianus, kendi adamları tarafından öldürülmüştür.
Kaynak: PacatianusDüzenli Selçuklu atakları ile iç işlerde
uğraşmak konusunda başarılı olamamıştır. Krallığı isimsel olarak öldüğü 1112 yılına kadar ortak
Kaynak: II. Giorgiherhangi bir üniversite de bir grup öğrenci nin çeşitli hobilerle
uğraşmak, belirli bir konu üzerine tartışmak veya araştırma yapmak, belli
Kaynak: Öğrenci topluluğuiktidardan düşüşü üzerine Başkanlığa geldi (1891); 1894'e kadar sürdürdüğü başkanlığı sırasında tehlikeli ayaklanmalarla
uğraşmak zorunda kaldı.
Kaynak: Floriano PeixotoRomanın askeri zaferine rağmen Trajan'ın eyaletleri daha başlangıçta bir takım zorluklarla
uğraşmak zorund kalmıştır. 116 yılında
Kaynak: Asurya (Roma eyaleti)Bu sırada sıradan ölümlülerin dertleriyle
uğraşmak zorunda kalır. Ağır biçimde hastalanır, kadınlarla birlikte olmanın nasıl bir his
Kaynak: Beden Hırsızının Hikayesi