Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

uğraşma ne demek?

 - 1 sözlük, 1 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

uğraşma anlamı
is. Uğraşmak işi: "Çetin bir uğraşma pahasına mesleğimde muvaffak oluyorum." -R. N. Güntekin.

"uğraşma" için örnek kullanımlar

Hani bildik 'siyasetle uğraşma, okulunla uğraş' gibilerinden sözler söylemiş bakan, kendi söylediklerini de dinlememiş.
You know the familiar 'to deal with politics, okulunla occupation' said the words facing the likes of, well listen to what they themselves say.
Kaynak: cadde.milliyet.com.tr
Kazandığı bir çok zafere karşın ülkesindeki dağılmayı durduramamış olması nedeniyle bu krizlerle uğraşma konusundaki kayıtları karışıktır
Kaynak: Gallienus
tuvalet işleriyle fazla uğraşma, cimrilik, kararsızlık, mükemmeliyetçilik , inatçılık, aşırı titizlik gibi davranışlar görülmesine neden olabilir.
Kaynak: Anal dönem
imkânı sağlandığı gibi, ticari yeteneği ve bilgisi olup, yeterli sermayesi olmayan kimseler için de ticaretle uğraşma olanağı elde edilmiş olur.
Kaynak: Komandit şirket
alışlarındaki farklılıkları görerek tiyatro yla uğraşma amaçlarını sorgulamalarını sağlamak ve güçlenmelerine yardımcı olmak" şeklinde açıklamaktadır.
Kaynak: ODTÜ Tiyatro Şenliği
Çevrenin hayvanların kutsal iyileştiricisi gözüyle baktığı Hyginos'un ormanda hayvanlarla uğraşma arzusu o kadar büyür ki, insanların
Kaynak: Melancholius
temsilcilerinden oluşan "Güney Doğu İngiltere Yerel İdare Konseyleri (SEEC)" adlı bir kuruma stratejik yörel sorunlarla uğraşma hakkı vermiştir.
Kaynak: Güney Doğu İngiltere
Ey şan ve şöhret düşüncesinin tuzağına ayağı bağlı olan kişi, bu kararsız dünyanın işleriyle uğraşma hevesi daha ne zamana kadar sürecek?
Kaynak: Terkibibent
LGBTT bireyleri kolay hedef haline getiren zihniyetin karşısında “Derneğimle uğraşma katilleri yakala” çağrımızı üzüntü ve öfke içerisinde
Kaynak: Siyah Pembe Üçgen
Asabiyye bağı bu grup içindeki yardımlaşma ve şeref duygusundan gelen ve dış düşmanlarla uğraşma gücü veren bir bağdır Eğer tüm topluluklar
Kaynak: İbn-i Haldun
İnm-i Haldun'a göre asabiyye bağı bir grup içindeki yardımlaşma ve şeref duygusundan gelen ve dış düşmanlarla uğraşma gücü veren bir bağdır
Kaynak: Asabiyye
huysuz karısının muhalefeti nedeniyle bu çok sevdiği hobisiyle ancak gecenin geç saatlerinde veya hafta sonlarında uğraşma fırsatı bulabilir.
Kaynak: Dişi Köpek (film, 1931)
Yahudilerin Hırvatistan'a yerleşmesine izin verilmesine rağmen toprak sahibi olma, bazı şeylerin ticaretini yapma ve tarımla uğraşma
Kaynak: Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihi
Burada iken Londra'da bulunan teyzesi Fahrelnissa Zeid, vaktini verimli geçirmesi amacıyla ona sanatla uğraşma materyelleri gönderdi.
Kaynak: Füreya Koral
Kabahatler için hafif hapis, hafif para cezası, o meslek ve sanatla uğraşma yasağı vardır. Ölüm cezası kaldırılmıştır. Disiplin cezaları
Kaynak: Ceza
Bu sayede zaten acılı olan ev sahibinin gelen misafirlerle uğraşma sıkıntısı komşular tarafından üstlenilir. Cenazenin 40. günü yemek
Kaynak: Harmandalı, Altınyayla
Doğayla uyumlu yaşamı destekleyen, yeni nesillerin doğa sevgisini aşılayacak, hareketsizlikten bir takım hastalıklarla uğraşma durumunda
Kaynak: Umutbükü, Yağlıdere
Bütün bu gelişmelere karşın İstanbul Boğazı kıyısındaki köyler balıkçılıkla uğraşma geleneğini yakın zamana kadar sürdürdü.
Kaynak: Sarıyer

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.