Hani bildik 'siyasetle
uğraşma, okulunla uğraş' gibilerinden sözler söylemiş bakan, kendi söylediklerini de dinlememiş.
You know the familiar 'to deal with politics, okulunla occupation' said the words facing the likes of, well listen to what they themselves say.
Kaynak: cadde.milliyet.com.trKazandığı bir çok zafere karşın ülkesindeki dağılmayı durduramamış olması nedeniyle bu krizlerle
uğraşma konusundaki kayıtları karışıktır
Kaynak: Gallienustuvalet işleriyle fazla
uğraşma, cimrilik, kararsızlık, mükemmeliyetçilik , inatçılık, aşırı titizlik gibi davranışlar görülmesine neden olabilir.
Kaynak: Anal dönemimkânı sağlandığı gibi, ticari yeteneği ve bilgisi olup, yeterli sermayesi olmayan kimseler için de ticaretle
uğraşma olanağı elde edilmiş olur.
Kaynak: Komandit şirketalışlarındaki farklılıkları görerek tiyatro yla
uğraşma amaçlarını sorgulamalarını sağlamak ve güçlenmelerine yardımcı olmak" şeklinde açıklamaktadır.
Kaynak: ODTÜ Tiyatro ŞenliğiÇevrenin hayvanların kutsal iyileştiricisi gözüyle baktığı Hyginos'un ormanda hayvanlarla
uğraşma arzusu o kadar büyür ki, insanların
Kaynak: Melancholiustemsilcilerinden oluşan "Güney Doğu İngiltere Yerel İdare Konseyleri (SEEC)" adlı bir kuruma stratejik yörel sorunlarla
uğraşma hakkı vermiştir.
Kaynak: Güney Doğu İngiltereEy şan ve şöhret düşüncesinin tuzağına ayağı bağlı olan kişi, bu kararsız dünyanın işleriyle
uğraşma hevesi daha ne zamana kadar sürecek?
Kaynak: TerkibibentLGBTT bireyleri kolay hedef haline getiren zihniyetin karşısında “Derneğimle
uğraşma katilleri yakala” çağrımızı üzüntü ve öfke içerisinde
Kaynak: Siyah Pembe ÜçgenAsabiyye bağı bu grup içindeki yardımlaşma ve şeref duygusundan gelen ve dış düşmanlarla
uğraşma gücü veren bir bağdır Eğer tüm topluluklar
Kaynak: İbn-i Haldunİnm-i Haldun'a göre asabiyye bağı bir grup içindeki yardımlaşma ve şeref duygusundan gelen ve dış düşmanlarla
uğraşma gücü veren bir bağdır
Kaynak: Asabiyyehuysuz karısının muhalefeti nedeniyle bu çok sevdiği hobisiyle ancak gecenin geç saatlerinde veya hafta sonlarında
uğraşma fırsatı bulabilir.
Kaynak: Dişi Köpek (film, 1931)Yahudilerin Hırvatistan'a yerleşmesine izin verilmesine rağmen toprak sahibi olma, bazı şeylerin ticaretini yapma ve tarımla
uğraşmaKaynak: Hırvatistan'daki Yahudilerin tarihiBurada iken Londra'da bulunan teyzesi Fahrelnissa Zeid, vaktini verimli geçirmesi amacıyla ona sanatla
uğraşma materyelleri gönderdi.
Kaynak: Füreya KoralKabahatler için hafif hapis, hafif para cezası, o meslek ve sanatla
uğraşma yasağı vardır. Ölüm cezası kaldırılmıştır. Disiplin cezaları
Kaynak: CezaBu sayede zaten acılı olan ev sahibinin gelen misafirlerle
uğraşma sıkıntısı komşular tarafından üstlenilir. Cenazenin 40. günü yemek
Kaynak: Harmandalı, AltınyaylaDoğayla uyumlu yaşamı destekleyen, yeni nesillerin doğa sevgisini aşılayacak, hareketsizlikten bir takım hastalıklarla
uğraşma durumunda
Kaynak: Umutbükü, YağlıdereBütün bu gelişmelere karşın İstanbul Boğazı kıyısındaki köyler balıkçılıkla
uğraşma geleneğini yakın zamana kadar sürdürdü.
Kaynak: Sarıyer