Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

gevşemek ne demek?

 - 4 sözlük, 4 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

gevşemek anlamı
(nsz) 1. Sertlik ve gerginliği bozulmak: "Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti." -A. Gündüz. 2. Çözülmek: Boynuna dolanan kolları gevşedi. 3. mec. Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek: "Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor." -A. İlhan. 4. argo Sevmek, hoşlanmak. 5. ekon. Para piyasasında değer yitirmek.

Tarama Sözlüğü

gevşemek anlamı
Geviş getirmek.

Türkçe - İngilizce

gevşemek anlamı
fiil
1) relax
2) unwind
3) loosen
4) slack
5) slacken
6) flag
7) languish
8) unbend
9) cool down
10) soften
11) ease off
12) let go
13) fade
14) let upon
15) come unstuck
16) unbrace oneself
17) slack off
18) work loose
19) come loose
20) go limp
21) let up
22) get loose

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

gevşemek anlamı
Ağızda katı bir şey çiğnemek, geviş getirmek

*Bartın -Zonguldak
*Kurşunlu -Çankırı
Karkıncık *Artova -Tokat
Uzunmusa, Sarıca *Gölköy, Bayadı -Ordu
Nefsiköseli *Görele -Giresun
-Trabzon ilçe ve köyleri
*Kelkit ve köyleri -Gümüşhane
-Rize
Utav, Erkinis *Yusufeli -Artvin
-Kars ve bazı köyleri *Koyulhisar -Sivas
Ermenek -Konya
*Mut ve köyleri -İçel
Bahçeli *Bor -Niğde
-Konya

gevşemek eş anlamlısı

çözülmek
(nsz) 1. Çözme işine konu olmak: "Alaca bir karanlık sarmadayken her yeri / Atlarımız çözüldü girdik handan içeri" -F. N. Çamlıbel. 2. Gevşeyip yumuşamak, erimeye başlamak. 3. mec. Birliğini, beraberliğini yitirmek, dağılmak, parçalanmak. 4. mec. Gevşemek, güçsüz kalmak: Acı haberi duyunca eli ayağı çözülmüş. 5. mec. Dağılmak, çökmek: "Yunan cephesinin çözülüp Anadolu'dan çekilmesiyle yine sulh elde edilmez." -Y. K. Beyatlı.
hoşlanmak
(-den) Hoşuna gitmek, hoş bulmak, hazzetmek, sevmek: "Bilirsiniz ki ben, politika işlerinden hiç hoşlanmam." -B. Felek.
sakinleşmek
(nsz) 1. Yatışmak, durgun duruma gelmek, durgunlaşmak: "Bazı dalgalı gecelerin sabahları, metle yükselmiş ve şimdi sakinleşmiş suyun kenarında kedi leşleri bulurdum." -S. F. Abasıyanık. 2. Sıkıntısı veya heyecanı geçmek.
sevmek
(-i) 1. Sevgi ve bağlılık duymak: "Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı." -Ö. Seyfettin. 2. Birine sevgiyle bağlanmak, gönül vermek: "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Böyle bir sevmek görülmemiştir." -A. İlhan. 3. Çok hoşlanmak: "Bazıları entari üstüne kürk giymeyi daha çok severlerdi." -R. H. Karay. 4. Okşamak. 5. Yerini, şartlarını uygun bulmak: Bu ağaç nemli ortamı sever.
yatışmak
(nsz) 1. Hızı, etkisi azalmak, aşırılığı geçmek: "Vapurun gürültüsü büsbütün yatıştı." -R. H. Karay. 2. Coşku, sinir, korku vb.nin etkisi azalmak, geçmek, sakinleşmek: "Nasılsın yavrum, uyuduktan sonra biraz sinirlerin yatıştı mı?" -S. M. Alus. 3. Ayaklanma, kargaşa sakinleşmek, durulmak: Kargaşa yatıştı. 4. Yan yana, kucak kucağa yatmak: "Gölgesinde koyun, kuzu yatışır / Servidir, ladindir ormanlarımız." -İ. Sağır.

"gevşemek" için örnek kullanımlar

Her saat, gevşemek, rahatlamak için birkaç dakika ayırın.
Every hour, relax, take a few minutes to relax.
Kaynak: posta.com.tr
Rahatlamak ve gevşemek bize zarar verir.
Relax and unwind hurts us.
Kaynak: goal.com
Sovyetler Birliği'nde, détente'nin Rusça anlamı: разрядка ("razryadka", gevşemek, deşarj olmak) idi. Kategori:Politik kavramlar
Kaynak: Détente
Bunun yanı sıra geriye yaslanıp gevşemek, başı sabit tutmak, gözleri kapatmak veya uzak nesnelere odaklanmak da faydalı olabilir.
Kaynak: Kinetozis
Budist ler meditasyon sırasında rahatlamak ve gevşemek için mum kullanırlar. Hinduizm: Hinduizm 'de mum, ruhsal aydınlanmanın ve başarının
Kaynak: Mum
gerilmiş haldeki ip gevşemek için, taşı ata çektiği ölçüde, atı da taşa doğru çekecektir ve birinin ilerlemesini engellediği kadar
Kaynak: Newton'ın hareket yasaları

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.