Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

girişken ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

girişken anlamı
sf. Kendi kendine iş, uğraş yaratabilen, bir işe çekinmeden girebilen, başkalarıyla kolayca ilişki kurabilen.

Türkçe - İngilizce

girişken anlamı
sıfat
1) sociable
2) aggressive
3) enterprising
4) clubby
5) companionable
6) pushing
7) pushful
8) clubable
9) clubbable
10) full of pep
11) up-and-coming

"girişken" için örnek kullanımlar

Yabancı dil bilmek, girişken ve özgüven sahibi olmak o kadar artı ki.
Knowing a foreign language, to be sociable and self-confident so that plus.
Kaynak: aksam.com.tr
Stresli zamanların ardından daha kararlı ve girişken olacaksınız.
Periods of stress, then you will be more stable and sociable.
Kaynak: focushaber.com
Ay Koç burcundayken daha girişken, istekli ve meraklı oluruz.
Moon Aries burcundayken more aggressive, we are eager and curious.
Kaynak: posta.com.tr
Daha canlı ve girişken olacağınız fırsatlar peşindesiniz.
You will be more lively and sociable're after opportunities.
Kaynak: habermolasi.com
23 Mart 1931; Gaggenau , Baden ), devrimsel netelikte ateşli silahları üretmesiyle tanınan işadamı ve fabrikatör Dönemin birçok girişken
Kaynak: Theodor Bergmann
gelişime ve yeniliklere açık, bilimsellik temelinde sorgulayıcı, girişken bir meslek örgütlülüğü yaratarak, üyelerinin ve toplumun
Kaynak: Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği
Kalan birkaç güzel pozisyonun bizimkinden daha girişken milletler tarafından kapılması tehlikesi karşısında hiç vakit kaybetmememiz
Kaynak: II. Léopold (Belçika Kralı)
Yönetimin girişken tarım politikası ilk yılında başarılı oldu; tarihte ilk kez başlıca iki ürünü olan pirinç ve fasulyede ülke kendine
Kaynak: Antonio Guzmán Fernández
Test çipi girişken çevrim tasarımı tekniklerini teyit etme amaçlı kullanıldı. Test çipi(simülatör ve emülatörler yardımıyla) aynı zamanda
Kaynak: Alpha 21064
İsmi ara sıra "sevimsiz varlıklı kişi" ya da "girişken kişi" için bir metafor olarak kullanılırdı Rockerduck, Varyemez Amca hikayelerinin
Kaynak: John D. Rockerduck
Dolayısıyla pasif değil, aktif, toplumdan soyutlanarak değil, toplum içinde, sosyal, çalışkan, girişken bir yaşam geçirmek ruhsal
Kaynak: Hata (neo spiritüalizm)
Gözcüler ismi köy halkının araştırmacı, gözlemci, girişken ve bunların neticesinde çağa ayak uydurabilme yapısına sahip olmasından dolayı
Kaynak: Gözcüler, İskenderun
teknolojik her tür gelişmeye uyum sağlayabilen, özgürce karar verebilme ve seçim yapabilme özelliğini edinmiş, girişken bir birey olmayı öğrenir.
Kaynak: Saint Michel Fransız Lisesi
Saçları uzamış Homer'ı görür ve genç girişken biri sanarak Homer'ı yönetici olarak atar. Yönetici olduktan sonra kendine sekreter arayan
Kaynak: Simpson and Delilah
Yirmisekizzade Mehmed Said Paşa, değerli, bilgili, girişken, devlet işlerine ve siyasi vaziyete ve Avrupa ahvaline vakıf, tecrübeli veve
Kaynak: Yirmisekizzade Mehmed Said Paşa
Elaine Benes (Julia Louis-Dreyfus )— Elaine akıllı ve girişken olsa da yüzeysel bir tiptir. Genelde insanlara karşı aşırı dürüsttür ve bu
Kaynak: Seinfeld
Agresif : saldırgan,mütecaviz,girişken,yırtıcı. Akualand : su bahçesi. Akuistik : yankı bilimi,yankılanım. Almanak : yıllık. Amortisman : aşınma
Kaynak: Türk diline geçmiş yabancı sözcükler
Yaradılış olarak girişken ve meraklı mizacının yardımıyla Osmanlı şairleri hakkında teferruatlı bilgiler toplayıp derlerdi. Bu arada
Kaynak: Aşık Çelebi
Başlarda çekingen bir yaklaşım sergileyen ABD Başkanı Jefferson daha atak ve girişken bir politika izlemeye mecbur kalmıştır.
Kaynak: Birinci Berberi Savaşı
getirdiği yıpranmayı, ne parçalarında bir zayıflama, ne enerjisinde bir azalma, ne de tetikte bekleyen ve girişken zihninde bir uyuşma var.
Kaynak: Yahudilik
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.