Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

aceleci ne demek?

 - 2 sözlük, 2 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

aceleci anlamı
sf. Tez iş gören, çabuk davranan, canı tez, farfara, fırtına gibi, içi tez, ivecen, iveğen, kıvrak, sabırsız, tez canlı, telaşlı, acul: "Bilmem buna aceleci mizacım müsaade edecek mi?" -N. F. Kısakürek.

Türkçe - İngilizce

aceleci anlamı
sıfat
1) hasty
2) impetuous
3) rash
4) impatient
5) brash
6) precipitate
7) headlong
8) slippy
9) precipitant
10) precipitous
isim
1) precipitate

aceleci eş anlamlısı

acul
sf. (l ince okunur) 1. Aceleci: Acul bir adam. 2. Hızlı, çabuk: "Geç vakit dönen zengin ve ecnebi kumarcıların acul arabalarını duymuyor." -Ö. Seyfettin.
ivecen
sf. Aceleci: "Güdümlü siyasanın kurbanı olmuş kimi değerli yazarların ivecen yargısı rol oynamıştır." -S. İleri.
iveğen
sf. 1. Aceleci: "Ben, dedim, iveğen değilim, düşünmekten de korkmam." -M. Ş. Esendal. 2. tıp Çabuk ilerleyen, akut: İveğen hastalık.
kıvrak
is. 1. hlk. İnce tülbent veya ipekli baş örtüsü. 2. hlk. Yerli dokuması kara bezden yapılmış köylü kadın yeldirmesi. 3. sf. Canlı, hareketli, atik: "Lastik ayakkabılarının üstünde kıvrak ve çevikti." -H. Taner. 4. sf. Akıcı, işlek: Kıvrak bir zekâsı var. Kıvrak bir anlatım. 5. sf. hlk. Aceleci. 6. sf. hlk. Güzel, şık, yakışıklı.
sabırsız
sf. 1. Sabır göstermeyen, sabrı olmayan: "Arada kaybettiği zamanı telafi etmek istercesine atak ve sabırsızdı." -E. Şafak. 2. Aceleci: "Sabırsız ellerle acele acele üst başından boşandı ve çıplak olarak denize atladı." -Halikarnas Balıkçısı.
telaşlı
sf. 1. Telaş eden, telaşa düşen, pürtelaş: "O akşam yine aynı telaşlı ses beni merdiven başında durdurdu." -Y. Z. Ortaç. 2. Aceleci.

"aceleci" için örnek kullanımlar

1980 sonrası yasama gündemimize gelen ve aceleci iki uygulama söz konusu.
From the post-1980 legislative agenda and impetuous that the two applications.
Kaynak: ekoayrinti.com
Kamil Şengönül, Galatasaray'ın aceleci davrandığını söyledi.
Kamil Sengonul, Galatasaray, said the impetuous acts.
Kaynak: trtspor.com.tr
Aceleci kadın farkedemediği kapının camını kırarak karşıya geçiyor.
Hasty woman crossing farkedemediği by breaking the glass door.
Kaynak: haber.mynet.com
Kadınların çoğu erkeklerin aceleci olmasından şikâyetçidir.
Most women complain that the men hurry.
Kaynak: haber3.com
Grubun en genç elemanı olduğu için diğerlerine göre daha aceleci ve tezcanlıdır. Kendisi ile aynı yaşlarda olan Örümcek Adam ile de
Kaynak: Alev Adam
bu kardeşlerden biraz aceleci olanın kurduğu köye delice adı veya köyü veli adlı bir kişi kurmuş önceleri velice imiş zamanla delice'ye
Kaynak: Delice, Keles
Bir olgunluk evresi olarak algılanan bu makamda; Tanrı'dan başkasına yakınmamak, kutsal gerçeğe giderken aceleci olmamak, taşkınlık
Kaynak: Marifet Kapısı
Selim ise, kendisiyle evlenilmesi beklenen Aslı'yla evlenme noktasında çok da aceleci davranamayacaktır. Hem Suriye'den gelirken formalite
Kaynak: İki dünya arasında
dünya savaşı öncesinde birçok ülke sahip oldukları uçaksavar silahlarını geliştirmek konusunda pekte aceleci değildi. Ancak 1930 lu
Kaynak: QF 3.7 inç Uçaksavar topu
Kültür: O yüzden de çok aceleci davranılır. Damada özne denir ve camiden alınarak salavatlar eşliğinde öğülerek evine götürülür.
Kaynak: Sarıkaya, Develi
Ancak Yahya Barmaki, Hadi'yi böyle aceleci ve pek akla uygun olmayan tedbire karşı uyardı. Hadi bir zaman düşündükten sonra dalkavuklarına
Kaynak: Hadi (Abbasi)
Bu kayıp uygarlığı bulmak için çok aceleci davranıyordu. 20 Nisan 1925 günü üç yoldaş, piranalarla dolu nehirleri geçtiler.
Kaynak: Percy Fawcett
45likte yine Marr'ın aceleci akustik gitar ritmleri ve aralıklı melodik gitar riffleri kendine yer bulmuştur. Albüm listelerde 2 numaraya
Kaynak: The Smiths
Bir Karaayak izcisi tarafından katliam sonrası sayılan ceset sayısı 217 iken, alkollü ordu personeli tarafından yapılan aceleci bir
Kaynak: Marias Katliamı
Tycho aceleci, hoşgörüsü olmayan, utanmazlık derecesinde bencil, çoğu zaman da acımasız bir adam olarak bilinir fakat aynı zamanda zeki,
Kaynak: Tycho Brahe
Prensin fırsatçı yeğeni Tancredi (Alain Delon) ise daha aceleci davranarak Garibaldi'nin ordusuna subay olarak katılır. Palermo 'daki bir
Kaynak: Leopar (film)
Hain, aceleci, kendini beğenmiş, Tanrı'dan çok eğlenceyi seven, Tanrı yolundaymış gibi görünüp bu yolun gücünü inkâr edenler olacaklar.
Kaynak: Mahşerin Dört Atlısı
Şarkı bestelemekte titizliğiyle bilinen ve aceleci davranmayan Enya, 2005 yılında Amarantine 'i çıkardı. Enya bu albümüyle de her zamanki
Kaynak: Enya
Çünkü onun çok aceleci ve kibirli olduğunu hissediyordu. 1772 yılında Polonya saldırı oyuncuların Tepkiler: Polonya bir bölüm - Prusya
Kaynak: Maria Theresia
Yani Xander'lardan biri başarılı ve olgun Xander, diğeri de aceleci ve çocuksu Xander'dır. - Çocuksu- Xander'ın diğerine zarar vermesinden
Kaynak: The Replacement
Buradan çıkışla kişinin öğretmen seçiminde çok özentili bir yol izlemesi ve öğretmeni ile olacak bu önemli buluşmada aceleci olmaması
Kaynak: Vajrayana
Moğol kayıplarını arttıran bir diğer etken de ilk işgalden sonra ikinci işgal hazırlıklarında aceleci davranılarak çıkartma gemilerinin
Kaynak: Moğolların Japonya seferleri
Çiftin 26 Ağustos 1921'de İngiltere'ye dönüşlerinde Dora 6 aylık hamileydi ve Russell aceleci bir şekilde Alys'den boşandı. 27 Eylül 1921
Kaynak: Bertrand Russell

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.