görüntü ne demek?
- 11 sözlük, 12 sonuç.BSTS / Bilgisayar Terimleri Karşılıklar Kılavuzu
görüntü anlamı
bakınız» imge
bakınız» imge
görüntü anlamı
bakınız» resim
bakınız» resim
BSTS / Eğitim Terimleri Sözlüğü
görüntü anlamı İng. image Osm. hayal Fr. image
Film ya da şerit filmde tek bir devinimi belirten resim.
Film ya da şerit filmde tek bir devinimi belirten resim.
BSTS / Fizik Terimleri Sözlüğü
görüntü anlamı İng. image Osm. hayal, imaj Alm.Bild, Schirmbild Fr.image
Bir nesnenin çeşitli noktalarından çıkan ışık ışınlarının, bir ışıksal dizgeden geçtikten sonra oluşturdukları biçim.
Bir nesnenin çeşitli noktalarından çıkan ışık ışınlarının, bir ışıksal dizgeden geçtikten sonra oluşturdukları biçim.
BSTS / Matematik Terimleri Sözlüğü
görüntü anlamı İng. image Osm. resim Lat.imago Alm. Bild, direktes Bild Fr. image, image direct
(…)
(…)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu
görüntü anlamı Osm. hayâl Fr. image
(fizik)
(fizik)
BSTS / Sinema ve Televizyon Terimleri Sözlüğü
görüntü anlamı İng. 1. image, 2-3. frame Osm. 1. hayal, imaj, 2-3. hayal, imaj, resim, kare, görü Alm. Bild Fr. image
Sinem./TV. 1. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna gibi araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin bazı ışık olayları sonucu elde edilen resmi. Sinem. 2. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla görüntülüğe art arda düşürülmesi sonunda devinimin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş; görüntülük üzerindeki devinimli resimler bütünü. TV. 3. Almaç görüntülüğünde, elektron demetinin oluşturduğu devinimli resimler bütünü.
Sinem./TV. 1. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna gibi araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin bazı ışık olayları sonucu elde edilen resmi. Sinem. 2. Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla görüntülüğe art arda düşürülmesi sonunda devinimin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş; görüntülük üzerindeki devinimli resimler bütünü. TV. 3. Almaç görüntülüğünde, elektron demetinin oluşturduğu devinimli resimler bütünü.
BSTS / Uygulayım Terimleri Sözlüğü
görüntü anlamı İng. frame, picture Osm.fotogram Fr. image, photogramme
sinema, televizyon: 1- Filmin alıcıda kullanımı sırasında, duyarkatın ışıktan etkilenmesiyle ortaya çıkan resim; bunun beyazperdeye yansıtılan biçimi. 2- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin kimi ışık oyunları sonucu elde edilen resmi.
sinema, televizyon: 1- Filmin alıcıda kullanımı sırasında, duyarkatın ışıktan etkilenmesiyle ortaya çıkan resim; bunun beyazperdeye yansıtılan biçimi. 2- Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan resmi; herhangi bir nesnenin kimi ışık oyunları sonucu elde edilen resmi.
BSTS / Yöntembilim Terimleri Sözlüğü
görüntü anlamı İng. image Osm. imaj
Çıkarımcı yolda uzancalı yordamlarda bir kavram yaratmak üzere kullanılan görsel anlatım ya da tasarımsal görünü.
Çıkarımcı yolda uzancalı yordamlarda bir kavram yaratmak üzere kullanılan görsel anlatım ya da tasarımsal görünü.
Güncel Türkçe Sözlük
görüntü anlamı
is. 1. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet. 2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal. 3. Manzara. 4. fiz. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal. 5. mat. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta. 6. sin. ve TV Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
is. 1. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, hayalet. 2. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. ile oluşturulan biçimi, hayal. 3. Manzara. 4. fiz. Herhangi bir nesnenin mercek, ayna vb. araçlarla oluşturulan biçimi, hayal. 5. mat. Sayı doğrusu üzerinde bir sayıya karşı gelen nokta. 6. sin. ve TV Bir film üzerinde sıralanmış resimlerin gösterici yardımıyla ekrana art arda düşürülmesi sonunda hareketin yeniden kurulmasıyla ortaya çıkan görünüş, görüntülük üzerindeki hareketli resimler bütünü.
Kimya Terimleri Sözlüğü
görüntü anlamı İng. image Alm. Kehrbild
1.Bir nesnenin sureti veya tekrar meydana gelmesi. 2.Işınların etkisi veya mercek vasıtasıyla meydana gelen görüntü.
1.Bir nesnenin sureti veya tekrar meydana gelmesi. 2.Işınların etkisi veya mercek vasıtasıyla meydana gelen görüntü.
Türkçe - İngilizce
görüntü anlamı
isim
1) image
2) display
3) picture
4) view
5) sight
6) outlook
7) blip
8) semblance
9) spectacle
sıfat
1) displaying
isim
1) image
2) display
3) picture
4) view
5) sight
6) outlook
7) blip
8) semblance
9) spectacle
sıfat
1) displaying
görüntü eş anlamlısı
hayal
is. (haya:li) 1. Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya: "Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi." -F. R. Atay. 2. Belli belirsiz görülen şey, gölge. 3. fiz. Görüntü: İnsanın aynadaki hayali. 4. ruh b. İmge. 5. esk. Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun: "Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış." -A. Ş. Hisar.
is. (haya:li) 1. Zihinde tasarlanan, canlandırılan ve gerçekleşmesi özlenen şey, düş, imge, hülya: "Mustafa Kemal hayallerin değil, hakikatlerin adamı idi." -F. R. Atay. 2. Belli belirsiz görülen şey, gölge. 3. fiz. Görüntü: İnsanın aynadaki hayali. 4. ruh b. İmge. 5. esk. Aydınlatılan bir perde arkasında deri veya kartondan yapılmış, hareket edebilen resimler ve bunlarla oynatılan oyun: "Hayal yani Karagöz oynatan bir sanatkârmış." -A. Ş. Hisar.
hayalet
is. (haya:let) 1. Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan peri, hortlak vb. görüntüler. 2. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü. 3. Belli belirsiz görülen şey, gölge: "Gözümün önünden durmaksızın geçen bir hayalet var." -Y. Z. Ortaç.
is. (haya:let) 1. Gerçekte var olmadığı hâlde bazen görüldüğü sanılan peri, hortlak vb. görüntüler. 2. Gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünen şey, görüntü. 3. Belli belirsiz görülen şey, gölge: "Gözümün önünden durmaksızın geçen bir hayalet var." -Y. Z. Ortaç.
manzara
is. 1. Bakışı, dikkati çeken her şey: "Karışık rüyalarda görülen manzaralar gibi dumanlı bir sahne." -A. Gündüz. 2. Görünüş: "Boğaz'ın ucundan Karadeniz'e bir kapı gibi açılan manzara..." -H. R. Gürpınar. 3. Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen, tablo. 4. mec. Durum: "Bu sade dekor ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmişti." -O. S. Orhon.
is. 1. Bakışı, dikkati çeken her şey: "Karışık rüyalarda görülen manzaralar gibi dumanlı bir sahne." -A. Gündüz. 2. Görünüş: "Boğaz'ın ucundan Karadeniz'e bir kapı gibi açılan manzara..." -H. R. Gürpınar. 3. Konusu bir doğa veya şehir parçası olan resim, gravür veya desen, tablo. 4. mec. Durum: "Bu sade dekor ölümün manzarasını ulvi bir tablo gibi güzelleştirmişti." -O. S. Orhon.
"görüntü" için örnek kullanımlar
'Bize görüntü vermiyorlar' ifadesi değişik zamanlarda programda konuşulur.
'They do not picture us' is spoken in the expression of the program at different times.
Kaynak: cadde.milliyet.com.trSony, PlayStation 4'e dair ilk görüntü olarak konsolun kumandasını gösterdi.
Sony, PlayStation 4, the first image that showed the console controller.
Kaynak: stargundem.comMaçtan önce kameralara çarpıcı bir görüntü takıldı.
Before the match, the cameras caught a striking image.
Kaynak: aksam.com.trBu tablo Müslümanlar için uygun bir görüntü değildir.
This table is not an image for Muslims.
Kaynak: haberturk.comGörüntü; gerçekte var olmadığı hâlde varmış gibi görünendir. Başka bir deyişle görüntü, insan gözünün görebilmesi için bir araç sayesinde
Kaynak: Görüntü
Kaynak: Görüntü
Matematik te görüntü kümesi bir fonksiyonun tüm girdi değerlerinin kümesinin veya daha kesin bir söylemle tanım kümesinin tüm elemanlarının
Kaynak: Görüntü kümesi
Kaynak: Görüntü kümesi
Görüntü İşleme isim (Alm. Bildbearbeitung) ölçülmüş veya kaydedilmiş olan elektronik (dijital) görüntü verilerini, elektronik ortamda
Kaynak: Görüntü işleme
Kaynak: Görüntü işleme
Hareketli Görüntü Uzmanları Birliği (M oving P icture E xperts G roup; MPEG), ISO /IEC 'nin sayısal olarak kodlanmış ses ve görüntü temsili
Kaynak: Hareketli Görüntü Uzmanları Birliği
Kaynak: Hareketli Görüntü Uzmanları Birliği
Ekran kartı, bilgisayar ın görüntü vermesini sağlayan birimidir. Ekran kartları harici ISA , VLB , PCI , AGP veya PCI-Express
Kaynak: Ekran kartı
Kaynak: Ekran kartı
Görüntü yük yöntemi ( ayrıca görüntü yöntemi veya ayna yükü yöntemi olarak da bilinir) elektrostatik te kullanılan bir soru çözüm tekniğidir
Kaynak: Görüntü yük metodu
Kaynak: Görüntü yük metodu
Digital Visual Interface (DVI) LCD ve dijital projektör ler gibi cihazlardaki görüntü kalitesinin artırılması için tasarlanmış bir
Kaynak: Sayısal Görüntü Arayüzü
Kaynak: Sayısal Görüntü Arayüzü
Exif (Exchangeable image file format), Türkçe 'siyle değişebilir görüntü dosyası biçimi, sayısal fotoğraf makineleri tarafından çekilen
Kaynak: Exchangeable image file format
Kaynak: Exchangeable image file format
Mesela, Apple görüntü konnektörüne sahip Apple Power Macintosh bilgisayarlar, ek güç gereksinimini karşılamak için fazladan bir konnektör
Kaynak: Accelerated Graphics Port
Kaynak: Accelerated Graphics Port
RAW, dijital fotoğraf makinelerinde filmin karşılığı olan sensör üzerine düşen görüntü dijital işlemci tarafından sayısal verilere
Kaynak: RAW (dosya biçimi)
Kaynak: RAW (dosya biçimi)
Yakın Kelimeler
(Tahmin etmek için bir harf girin)
