grup anlamı Fr.groupe
1. Küme: §
"Esnayı sirkatte katledilen Arapların kanı üç yüz mecidiye olup bu parayı aşiret efradı ve grupları tediye eder." -Ziya Gökalp, Kürt Aşiretleri Hakkında Sosyolojik Tetkikler, 69. §
"Nazmiye Hanımda grubuna doğru yürüdü." -Peyami Safa, Sözde Kızlar, 44. §
"İkinci planda iki masa, etrafında iki grup." -
Reşat Nuri Güntekin, Yaprak Dökümü, 32. §
"Mümtaz lafa tutulmamak için bir grubun arkasında kendisini sipere çekti." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur, 87. §
"Öte taraftan bunlar grup hâlinde yani bizim bildiğimiz saz takımı şeklinde de çalıp çağırırlar." -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 262. §
"Sonraki küçük bir grupla..." -Yavuz Bülent Bakiler, Üsküp'ten Kosova'ya, 6. § "
Divanhaneye benzer büyük salonda kadınlı, erkekli gruplar…" -Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 25. §
"Kalabalık bir grupla birkaç kez yemeye çıkmışlar, uzaktan bakmışlardı." -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 24. 2. Görüşleri, çıkarları bir olan kimseler bütünü, ekip. § "
Lokanta ve kahvelerde küçük gruplar hâlinde bol bol radyo dinledikleri, hayatlarını bu yayınlara göre düzenledikleri bir dönemin filmi" -Adalet Ağaoğlu, Başka Karşılaşmalar, 39. §
"... yazılmasını ve söylenmesini isteyen fikir ve iddia grupları var." -Peyami Safa, Osmanlıca-Türkçe-Uydurmaca, 13. § "
Beni çeviren bir grupla beraber ben de bir kenara çekildim." -Nazım Hikmet Ran, Yeşil Elmalar, 148. 3. Ortak özellikleri olan varlıklar, nesneler bütünü:§
"İlk futbol ekibinden yetişme ve şövaleresk mizaçlı Tahsin Nahit önde olmak üzere bir Fecr-i Atiler grubu, hemen o dergi idarehanesine girmiş." -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Gençlik ve Edebiyat Hatıraları, 37. §
"Bettina, küçük grubumuzdan hemen hemen hiç ayrılmazdı." -Ahmet Hamdi Tanpınar, Sahnenin Dışındakiler, 97. §
"… Girihbendlerin grubundan…" -Ahmet Rasim, Tarih ve Muharrir, 74
. §
"Bu vaziyette hükûmet Âyan Meclisine kendi adamlarından bir grup sokup ekseriyeti elde tutmaya bakarken gösterdiği namzetlerin çoğunu kabine azası kendisini kurtaramıyor." -Necip Fazıl Kısakürek, Sultan Vahidüddin, 120. § "
Yeniler grubuyla başlamış, grubun öteki ressamları birer ikişer işi ya para getiren resme ya da nonfigüratife döktükleri halde, o bildiğinden şaşmamış." -Attila İlhan, Kurtlar Sofrası, 74. 4. Çeşitli sınıf veya birliklere bağlı elemanların, belirli bir taktik görevi gerçekleştirmek üzere, tek komutanın emri altında birleştirilmesinden oluşan kıta topluluğu: § "
Her tümene bir tümen beyi kumanda ediyor bunların yanında da… adlarıyla bir subay grubu bulunuyordu." -Ziya Gökalp, Türk Uygarlığı Tarihi, 188.