Sözce'de sorgulama yapmak için bir kelime girin

güçlük ne demek?

 - 3 sözlük, 4 sonuç.

Güncel Türkçe Sözlük

güçlük, -ğü anlamı
is. 1. Zorluk. 2. Ağır ve yorucu emek, zahmet, meşakkat: "Bir kere güçlük, ev bulmak ve eşya taşımak derdiyle başlar." -B. Felek. 3. Engel, pürüz: "Güçlüklere bir başına da olsa karşı koyan insan, kuvvetli insan olmalı." -O. V. Kanık.

Türkçe - İngilizce

güçlük anlamı
isim
1) difficulty
2) hassle
3) hardship
4) adversity
5) rub
6) hurdle
7) complexity
8) oppression
9) arduousness
10) complicacy
11) stumbling block

Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü

güçlük anlamı
Ücret, bedel: Güçlük işe göre verilir.

Kızılhisar *İncesu -Kayseri
Karahasanlı *Avanos -Nevşehir

güçlük anlamı
Ağrı, tıkanıklık: Yüreğime bir güçlük çöktü.

Ceylan *Lüleburgaz -Kırklareli

güçlük eş anlamlısı

engel
is. 1. Bir şeyin gerçekleşmesini önleyen sebep, mâni, mahzur, müşkül, pürüz, mânia, handikap: "Seçme ve aracılık işlevini yerine getiren dünyanın önünde ise öyle aşılması güç engeller yok gibi." -A. Ağaoğlu. 2. Hemzemin geçitlerde kara yolu güvenliğini sağlamak için kullanılan açılır kapanır düzenek, bariyer. 3. Herhangi bir yolu kapamak için konulan nesne, bariyer. 4. Kara yollarının kenarlarına yapılan korkuluk, bariyer. 5. sp. Engelli koşularda, her yarışçının üzerinden atlaması gereken tahta düzenek, bariyer.
meşakkat
is. Güçlük: "Elazığ'a kadar çektiği yol meşakkatlerini anlatıyor." -P. Safa.
pürüz
is. 1. Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik veya kusur: Cildin pürüzleri. 2. mec. Engel, güçlük.
zahmet
is. Güçlük: "Yalnız rica ederim, bir an için bir zahmet ve fedakârlık daha yapın." -H. F. Ozansoy.
zorluk
is. Sıkıntı veya güçlükle yapılma durumu, zor olma, güçlük, zahmet: "Seyfi, zorluk karşısında kalırsa birini yakalayıp silah atmadan buraya dönecek." -S. Kocagöz.

"güçlük" için örnek kullanımlar

Kiğılı: Bir şeyler oluyor, ne olduğunu anlamakta güçlük çekiyorum.
Kigili: Something's happening, I do not understand what it is.
Kaynak: timeturk.com
Neye tepki gösteriliyor, neye kızılıyor anlamakta güçlük çekiyorum.
Showing what you react to, what you do not understand kızılıyor.
Kaynak: kadinhaberleri.com
Culio'yu polisler ve görevliler durdurmakta büyük güçlük çekti.
Culio'yu police officers to stop and pulled the biggest challenge.
Kaynak: sentezhaber.com
1 Ocak sabahı nefes almakta güçlük çekince ailesi acil ambulans istedi.
Drawback is difficulty in breathing on the morning of January 1 family asked for an ambulance.
Kaynak: kanalahaber.com
Kimi çocuklar yaşadıkları ortama uymakta güçlük çekerler. Özel eğitmenlerin görevi, işte bu çocukları dengeli bir hayata hazırlayıp toplum
Kaynak: Eğitmen
Hastalar kelimeleri ve isimleri bulmada güçlük çekerler; yani konuşulan dili anlamakta veya ifade etmekte güçlük çekilir. Konuşmayı anlama
Kaynak: Disfazi
İlk başlarda Premier League 'de güçlük çekmesine karşın Henry hemen hemen her sezon Arsenal'ın en golcü oyuncusu olmayı başardı.
Kaynak: Thierry Henry
Bu durumda avcı, avlayacağı zebrayı seçmekte güçlük çeker, bu da zebralar için bir korunma yoludur. Zebralar, yaşamlarını sürdürebilmek
Kaynak: Zebra
400 metre genişliğinde ve 1600 metre derinliğindeki Patara limanının kumla dolmaya başlaması ve teknelerin yanaşmakta güçlük çekmeleri,
Kaynak: Patara
Kavramakta güçlük çektiği evrensel boşluğu ve doğal çevrenin bir parçasını bir veya birkaç yönde sınırlandırmış, onu içe dönük, kendisine
Kaynak: Mekân
İran 'a yönelik toprak talepleri yüzünden, 1975'e değin Irak Kürtler ini denetim altına almakta güçlük çekti. Ekonomik alanda, eski
Kaynak: Ahmet Hasan el Bekir
Bu özelliğinden dolayı kutulama işlemi güçlük çıkaran büyük ya da uzun nesnelerin ambalajları lateks sürülmüş kenarlı olarak açık halde
Kaynak: Lateks
1970'te mali güçlük içindeki bir UHF televizyon istasyonunu satın aldı. Atlanta kentinde bulunan Channel 17 adlı bu kuruluşu üç yıl
Kaynak: Ted Turner
Bununla beraber bazı daktiloların her kolu ayrı bir şekilde basmakta güçlük çekmiştir. Ayrıca Arap-İsrail ihtilafı nedeniyle birçok Arap
Kaynak: Yıldız işareti
Dili genellikle Almanlar anlamakta güçlük çekerler. Bunun nedeni, kelimelerin çoğunun Fransızca ve İtalyanca karışımı olmasıdır.
Kaynak: İsviçre Almancası
nedeniyle Chaplin'in en çok güçlük çektiği filmlerden biri olmuştur. Chaplin'in, karısı Lita Grey ' den boşandığı döneme rastladığından
Kaynak: Sirk (film, 1928)
tiyatro yu -"komedya denilen hayalhâneleri"- keşfederler, kadınlarla erkeklerin birlikte eğlendikleri bir ortama uyum sağlamakta güçlük çekerler.
Kaynak: Ahmed Resmî Efendi
Bu zararlar arasında mukoza tabakasında hasar, boğazda yanma, nefes almada güçlük sayılabilir. Uzman hekime danışılmadan kullanılması son
Kaynak: Eşek hıyarı
Ama bu vaiz insanlığı gözeten Tanrı'nın yollarını anlamada güçlük çekti. Buna karşın çok çalışmayı ve Tanrı'nın bağışladıklarıyla mümkün
Kaynak: Vaiz (Zebur)
Kitabın son cildinde artık çok yaşlandığı ve yazmakta güçlük çektiği için kendi yönetiminde dokuz kişi arasında paylaştırılarak tamamlandı
Kaynak: Moritz Benedikt Cantor

Yakın Kelimeler

Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
Vagonmedya.com
2009-2024 © Sözce hakları saklıdır.