Kiğılı: Bir şeyler oluyor, ne olduğunu anlamakta
güçlük çekiyorum.
Kigili: Something's happening, I do not understand what it is.
Kaynak: timeturk.comNeye tepki gösteriliyor, neye kızılıyor anlamakta
güçlük çekiyorum.
Showing what you react to, what you do not understand kızılıyor.
Kaynak: kadinhaberleri.comCulio'yu polisler ve görevliler durdurmakta büyük
güçlük çekti.
Culio'yu police officers to stop and pulled the biggest challenge.
Kaynak: sentezhaber.com1 Ocak sabahı nefes almakta
güçlük çekince ailesi acil ambulans istedi.
Drawback is difficulty in breathing on the morning of January 1 family asked for an ambulance.
Kaynak: kanalahaber.comKimi çocuklar yaşadıkları ortama uymakta
güçlük çekerler. Özel eğitmenlerin görevi, işte bu çocukları dengeli bir hayata hazırlayıp toplum
Kaynak: EğitmenHastalar kelimeleri ve isimleri bulmada
güçlük çekerler; yani konuşulan dili anlamakta veya ifade etmekte
güçlük çekilir. Konuşmayı anlama
Kaynak: Disfaziİlk başlarda Premier League 'de
güçlük çekmesine karşın Henry hemen hemen her sezon Arsenal'ın en golcü oyuncusu olmayı başardı.
Kaynak: Thierry HenryBu durumda avcı, avlayacağı zebrayı seçmekte
güçlük çeker, bu da zebralar için bir korunma yoludur. Zebralar, yaşamlarını sürdürebilmek
Kaynak: Zebra400 metre genişliğinde ve 1600 metre derinliğindeki Patara limanının kumla dolmaya başlaması ve teknelerin yanaşmakta
güçlük çekmeleri,
Kaynak: PataraKavramakta
güçlük çektiği evrensel boşluğu ve doğal çevrenin bir parçasını bir veya birkaç yönde sınırlandırmış, onu içe dönük, kendisine
Kaynak: Mekânİran 'a yönelik toprak talepleri yüzünden, 1975'e değin Irak Kürtler ini denetim altına almakta
güçlük çekti. Ekonomik alanda, eski
Kaynak: Ahmet Hasan el BekirBu özelliğinden dolayı kutulama işlemi
güçlük çıkaran büyük ya da uzun nesnelerin ambalajları lateks sürülmüş kenarlı olarak açık halde
Kaynak: Lateks1970'te mali
güçlük içindeki bir UHF televizyon istasyonunu satın aldı. Atlanta kentinde bulunan Channel 17 adlı bu kuruluşu üç yıl
Kaynak: Ted TurnerBununla beraber bazı daktiloların her kolu ayrı bir şekilde basmakta
güçlük çekmiştir. Ayrıca Arap-İsrail ihtilafı nedeniyle birçok Arap
Kaynak: Yıldız işaretiDili genellikle Almanlar anlamakta
güçlük çekerler. Bunun nedeni, kelimelerin çoğunun Fransızca ve İtalyanca karışımı olmasıdır.
Kaynak: İsviçre Almancasınedeniyle Chaplin'in en çok
güçlük çektiği filmlerden biri olmuştur. Chaplin'in, karısı Lita Grey ' den boşandığı döneme rastladığından
Kaynak: Sirk (film, 1928)tiyatro yu -"komedya denilen hayalhâneleri"- keşfederler, kadınlarla erkeklerin birlikte eğlendikleri bir ortama uyum sağlamakta
güçlük çekerler.
Kaynak: Ahmed Resmî EfendiBu zararlar arasında mukoza tabakasında hasar, boğazda yanma, nefes almada
güçlük sayılabilir. Uzman hekime danışılmadan kullanılması son
Kaynak: Eşek hıyarıAma bu vaiz insanlığı gözeten Tanrı'nın yollarını anlamada
güçlük çekti. Buna karşın çok çalışmayı ve Tanrı'nın bağışladıklarıyla mümkün
Kaynak: Vaiz (Zebur)Kitabın son cildinde artık çok yaşlandığı ve yazmakta
güçlük çektiği için kendi yönetiminde dokuz kişi arasında paylaştırılarak tamamlandı
Kaynak: Moritz Benedikt Cantor