günülemek ne demek?
- 3 sözlük, 3 sonuç.Güncel Türkçe Sözlük
günülemek anlamı
(-i) hlk. Kıskanmak, çekememek, haset etmek.
(-i) hlk. Kıskanmak, çekememek, haset etmek.
Tarama Sözlüğü
günülemek anlamı
Kıskanmak, çekememek, haset etmek.
Kıskanmak, çekememek, haset etmek.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
günülemek anlamı
Çekememek, kıskanmak.
Çekememek, kıskanmak.
-Uşak ve çevresi
-Isparta ve ilçeleri
-Balıkesir
*Ezine -Çanakkale
-Bursa
*Emet, Güzelyurt -Kütahya
*Söğüt -Bilecik
*Sivrihisar, Tokat -Eskişehir
*Gebze, *İzmir -Kocaeli
-Bolu
-İstanbul
*Sarranbolu -Zonguldak
Peşman *Daday -Kastamonu
-Çankırı
*İskilip -Çorum
-Sinop
-Samsun
*Merzifon -Amasya
*Erbaa, *Zile -Tokat
*Şebinkarahisar -Giresun
-Kars
-Erzincan
-Malatya
-Gaziantep
-Maraş
*Antakya -Hatay
*Koyulhisar, Palha *Divriği, Telin *Gürün -Sivas
*Boğazlıyan, *Sorgun -Yozgat
*Ayaş -Ankara
Köşker -Kırşehir
*Develi -Kayseri
*Avanos -Nevşehir
*Bor -Niğde
*Ereğli, *Ermenek -Konya
*Ula, Yenice -Muğla
Hahhaşı -Tekirdağ
günülemek eş anlamlısı
çekememek
(-i) 1. Çekme işini yapamamak. 2. mec. Katlanamamak: "Siz bu yolun yükünü çekemezsiniz." -N. F. Kısakürek. 3. mec. Kıskanmak: "Beni çekemeyen biri bir işler karıştırıyor." -N. Hikmet.
(-i) 1. Çekme işini yapamamak. 2. mec. Katlanamamak: "Siz bu yolun yükünü çekemezsiniz." -N. F. Kısakürek. 3. mec. Kıskanmak: "Beni çekemeyen biri bir işler karıştırıyor." -N. Hikmet.
haset etmek
kıskanmak, çekememek, günülemek.
kıskanmak, çekememek, günülemek.
kıskanmak
(-i, -den) 1. Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak: "Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım." -Âşık Ali İzzet Özkan. 2. (-i) Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, haset etmek. 3. Esirgemek, çok görmek: Benden bir dilim ekmeği kıskanırdı. 4. (-i) Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak: Her Türk, yurdunu kıskanır. 5. mec. Yerinde olmayı istemek, imrenmek.
(-i, -den) 1. Sevgide veya kendisiyle ilişkili şeylerde bir başkasının ortaklığına, üstün durumda görünmesine dayanamamak: "Mühür gözlüm seni elden / Sakınırım, kıskanırım." -Âşık Ali İzzet Özkan. 2. (-i) Herhangi bir bakımdan kendinden üstün gördüğü birinin bu üstünlüğünden acı duymak, günülemek, haset etmek. 3. Esirgemek, çok görmek: Benden bir dilim ekmeği kıskanırdı. 4. (-i) Bir şeye, en küçük saygısızlık gösterilmesine bile dayanamamak: Her Türk, yurdunu kıskanır. 5. mec. Yerinde olmayı istemek, imrenmek.
Yakın Kelimeler
Google Reklamları
(Tahmin etmek için bir harf girin)
